Ortam çok gürültülü, hava sıcak, taraftar inanmıştı. Davul, zurna ve tezahüratlar eşliğinde bir saat geçirdim. Bizimkilerin arkadaşlarıyla tanıştım. Herkes beni çok sevdi. Tam uyku saatime denk geldiği için onlar kadar sıcak karşılık veremedim. Bir de ilk defa bu kadar kalabalık ve gürültülü bir ortama girmenin şaşkınlığı içerisindeydim.Tunca&Cenk:
Burak&Dilara: 
Can&Ayşe&Arda:
Yine de sevdim bu taraftarlık işini ben. Büyüyünce babamla birlikte maça da gireceğim. Babamın en büyük hayali beni omzuna atıp maça gitmek. Annemin hayalleri biraz daha kapsamlı. Artık hayaller gerçekleştikçe blog'umdan takip edersiniz. :)
Merhaba Ela,
YanıtlaSilSen belki hatırlamıyorsun ama biz senle hastanede tanışmıştık. Bugün beni görünce pek bir suratını ekşittin ama biraz büyüdünmü dağa kaymaya gitmek için bana mahkumsun haberin olsun ;)
yavru aslanım benim :)
YanıtlaSilEvet öyleymiş annem söyledi :)
YanıtlaSilBunu saymayalım, tekrar görüşelim.
Uyku mahmurluğu vardı üzerimde.
Elacım,
YanıtlaSilBen burak amcan/abin şu ikinci resimde solda pişmiş kelle gibi sırıtan hani.(pişmiş kelle sen bunu ileride okuduğunda çok çok eski bir mizah dergisi olacak, şu anda bile eski..)
Dün maç vardı. Galatasaray ile bir takım yabancılar oynadı. Baban söyledi. Bir şeyler karalamaya başladığını kendi blog'unda. umarım her yazdığın bir önceki yazdığından daha daha güzel şeyleri anlatır.
Doğduğun zamanı hatırlıyorum - şu anda hatırlıyor olmam doğal tabii. tabii sen o zamanı yazamamışsın, ee çok küçüktün henüz daha böyle blog yazacak yaşta değildin.
Gülerek doğdun, yani ben seni gördüğümde daha bir günlüktün ve gülüyordun.
Şu an 30 yaşındayım bir tavsiye vereyim mi sana hep gül. Biliyor musun çocuklar günde ortalama 300 kere gülüyormuş, büyükler 17 kere sadece. Ne kadar saçma di mi. güya koca koca adamlar kadınlar?:) Hem güldüğünü de biliyorum bunu okuduğunda. kaldı 299. Unutma olaylar, olanlar sen gülmeyince değişmiyor, ama sen güldükçe hep başka bir güzellik geliyor sonraki adımında. Şanslısın annen baban çok iyi insanlar(buraya yazdığım için demedim). Onların yanında hep güleceksin, onlar seni, sen onları güldüreceksin adım kadar eminim.
Hayatta her an hep en güzel şeyler olmuyor, olsa güzel şeylerin önemi kalır mıydı? kalmazdı. Ufak bir sıkıntı hissettiğinde gülümse, büyük bir sıkıntı hissettiğinde kahkaha at demiş uzak doğulu bir büyüğümüz. Hem gülmek sana yakışıyor. (böyle bir şarkı vardı ama sen bunu hiç duymamış ol, kaliteli bir şeyler dinle:))
Kalbinin söylediği yöne git, kaptanın mantığın olsun. Hadi bakalım. Şimdi çalışmam lazım. Sana daha çok yazarım.
Hem babana Reina sözüm var. Hep beraber gideriz, seni alırlar diyor baban. Bakalım görücez.
Kendine iyi bak:)
Ciao Bella..
Biz Sümer ailesi olaraktan hazırız :) Di mi kızlar ? :)
YanıtlaSilBurakcım ne kadar güzel bir yazı yazmışsın. "Ufak bir sıkıntı hissettiğinde gülümse, büyük bir sıkıntı hissettiğinde kahkaha at" felsefesine bayıldım. Keşke hayat bize doğru bildiklerimizi uygulamak için fırsat verse. Ela doğduğundan beri hiçbir şey için canımı sıkmamaya çalışıyorum. Bunda şu an çalışmıyor olmamın getirdiği büyük kolaylık var tabii :)
YanıtlaSilYapalım şu yemeği, geçen seneden beri geyik olarak kaldı. Havalar fazla bozmadan çıkaralım aradan. Bu cts akşamı için programınız var mı?