25 Ekim 2009

Ela için güvenli bir ev-2

Güvenlik konusuna devam ediyorum...

BANYODA:
Aslında banyo için alınabilecek tüm önlemlerin üzerinde tek bir şey var: Banyonun kapısını her zaman kapalı tutmak. Eğer bunu başarabilirseniz benim için büyük ölçüde güvenli bir ortam yaratmış olursunuz. Ama doğruyu söylemek gerekirse banyoda tehlike yaratan durumların %100 önüne geçebilmek gerçekten zor. Küvet/kova içerisinde biriktirilen soğuk/sıcak sular, kaygan zemin, açık bırakılan deterjan dolabı, ortada bırakılan ilaçlar ve makyaj malzemeleri, tıraş bıçakları, elektrikli aletler, açık bırakılan klozet kapakları benim için tehlikeli. Bu kadar dikkatli olabileceğinizi düşünüyor musunuz?

OYUN HALIMDA:
Benim için oyuncak seçerken öncelikle yaşıma uygun olmasına dikkat etmelisiniz. Biz bebekler dünyayı oyunla tanıyoruz, çevremizde olan biteni oyun oynayarak öğreniyoruz. Oyun oynaması teşvik edilen bebekler/çocuklar diğerlerine göre düşünmeyi ve araştırmayı daha iyi beceriyor, fiziksel olarak daha güçlü ve özgüvenli oluyor, iletişime daha açık hale geliyor. Gördüğünüz gibi bunların hepsi bende var. :) Demek ki bugüne kadar ailem doğru yoldaymış, bundan sonra da başarılarının devamını diliyorum.

- Bana oyuncak alırken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta üzerinde "0-3 Yaş arası uygun değildir " işareti. Bu işaret varsa, beğenseniz bile almayın. 3 yıl sonra birlikte alırız. :) Bu oyuncaklar küçük parçalar içeriyor. Elime aldığım her şeyi ağzıma götürdüğümden bu küçük parçaları yutup boğulabilirim. Aman dikkat! 4 cm.'den küçük parçaları benden uzak tutun. Ayrıca yıkanabilen ve yanmayan oyuncakları tercih edin. Çoğunlukla yumuşak kumaş ve plastikten yapılanlar uygundur.
- Saçlı ve kopartabileceğim türden tüylü oyuncaklar da sakıncalı.
- Elektrikli yerine pilli oyuncakları tercih edin, pilli olanların da pil yuvaları vidalı olsun.
- Oyuncaklarımda 20 cm’den uzun ip olmamalı, yine boğulma tehlikesine karşı..
- Oyuncaklarım kırıldığında en doğrusu çöpe atmak, bu yüzden oyuncaklarımda hasar olup olmadığını sık sık kontrol etmekte fayda var.
- Balon çok ama tehlikeli, kesinlikle eve sokmayın.
- Artık oturabildiğim ve ayağa kalkabildiğim için yatağıma asılan oyuncaklar da sakıncalı.

Biraz daha büyüdüğümde oyuncaklarımla oynamadığım zaman kutusuna koymam gerektiğini öğrenmeliyim. Bu hem ailecek üzerine basıp düşmemizi önleyecek, hem de büyüdüğümde derli toplu bir kız olmamı sağlayacak.

MUTFAKTA:
Aslında mutfağa hiç girmesem daha iyi. Bir keresinde annem mutfakta yemek yaparken, ben de tezgaha en uzak noktada -kapının önünde- koltuğumda otururken dolaptan bir bardak durup dururken düştü ve etrafa mini minnacık bir sürü cam sıçradı. Beni sanırım Allah korudu çünkü açık mutfak kapısından salona ulaşanlar bile olmuş. Eskiden annemle evde yalnızdık, beni içeride tek başıma bırakamadığı için nereye gitse yanında taşıyordu. Bu olaydan sonra beni bir daha mutfağa sokmadı. Alakasız bir olay, tamamen kontrol dışı olan bir şey. Resmen görünmez kazanın sözlükteki karşılığı. Bu yüzden artık bana mutfak yasak!

ZEHİRLENME:
Bu da çok önemli bir konu. Her ne kadar banyo kapısını kapat, mutfağa sokma diye konuyu basite indirgesek de, afacanlık için her fırsatı değerlendireceğimi unutmayın. Ayrıca zehirlenmede tek koşul maddenin yutulması değil. Maddeyi solumam, derime değmesi, gözlerime kaçması ya da giysilerime bulaşması bile yeterli. Bu durumlar da beyinde hasara yol açabilir, körlüğe veya kalıcı sakatlıklara neden olabilir ya da en kötüsü öldürebilir.

Hareket etmeye başladığım ve ne bulsam ağzıma götürdüğüm şu dönem en tehlikeli dönem. Biraz daha büyüdüğümde merak, öğrenme ve büyükleri taklit isteğim de devreye girecek. Yani sadece şu dönem değil, sürekli gözünüz üstümde olmalı. Kokuları ayırt edemiyorum. Tehlikenin ne olduğunu yeni yeni öğrenmeye başladım. Şimdilik sadece düşebileceğimi hissediyorum o kadar. Hareketlerimin başka bir sonucu olabileceğini akıl edemiyorum. Bu nedenle şunlara ekstra dikkat lütfen:

Dolaplarda, çantalarda ya da ortada duran ilaçlar, drajeler, mobilya cilası, lavabo açıcı, böcek ilacı, deterjan, boya, sigara, alkollü içkiler, salondaki çiçekler, mutfakta lavabonun altındaki dolapta duran deterjanlar, banyodaki deterjan dolabındaki her şey, parfüm, oje, saç spreyi, aseton ve piller.

İlaçlarınızı benim yanımda içmeyin, içinde ilaç olan çantanızı benim boy seviyemde tutmayın. Taklit yeteneğim maksimumda olduğundan bulduğumda mideye indiriveririm. Anneannem annemden çok çekmiş, annem de kendini ve neler yapabildiğini bildiğinden bu konularda çok hassas. Kaşla göz arasında ciddi hasara sebep olabilirim, herkesin dikkatine..

PS: Türkiye Bankalar Birliği'nin sosyal sorumluluk projesi olan "Çok Yaşa Bebek"in sitesinde bebekler için daha güvenli bir hayat hakkında benim burada yazdıklarımdan da fazlası var: http://www.cokyasabebek.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder