04 Ekim 2009

Kim demiş yağmurlu pazarlarda evde oturulur diye

Aslında sabah uyandığımda hava çok da kötü değildi. Durun, durun yalan olmasın, sabah uyandığımda havanın nasıl olduğu belli değildi çünkü saat 5:30'du. Her yer karanlıktı. Uyandığımda derken, gün ağardığında demek istemiştim. :) Yağmur 8:30 gibi başladı.

Eskinazi malikanesine kahvaltıya davetliydik. Kısa bir şekerleme, kahvaltı ve hazırlanma seansından sonra çıktık. Madem hava yağmurluydu, o zaman yeni yağmurluğumu giymenin tam zamanıydı!Biz yoldayken yağmur durdu ama gidince yine başladı. Yelda ve Tibet bizden önce varmışlar, sürpriz olarak Aksel, Tery ve Doğan da eklenmiş gruba. Eve ahali bizi bekleyip de açlıktan ölmek üzereyken yetiştik. Büyükler hemen sofraya kuruldu, biz ufaklıklar kafamıza göre takıldık. İşte üçümüzün bir arada zaptedilebildiği sayılı anlardan birinde Aksel, Alp ve ben:Onlar benden 1,5 yaş büyük olduklarından koşup oynuyorlar, bense hep birinin yardımını almak zorundayım. Offff en küçük olmak ne zor! Seneye ben de Arda'ya hava atarım böyle. Şu an benden küçük olan bir tek o var.

Coys ve Nedim bana hediye almışlar ama arabalarına hırsız girince Nedim'in yeni cicileriyle birlikte benim hediye de çalınmış. Çok üzüldüm, kimbilir ne güzel birşeydi... Yine de teşekkür ederim, düşünmeniz yeter. Bu gelişme üzerine ben üzülmeyeyim diye annem ve babam eve dönerken bana ufak bir teselli armağanı aldılar. Bu sayede eve elim boş dönmedim de sabahki neşem yerine geldi. Annem yarın yine işe gidecek. Gündüzleri babaannem ve dedem bana annemin yokluğunu hissettirmiyor ama gece yatmadan annemi göremeyince üzülüyorum. Annem 2 gün işe gitti, ikisinde de ben uyumadan eve gelemedi. Annemi göremeden uyumuş oldum. Zaten sabahın köründe çıkıp gitmişti. Bu işin bana ne hayrı oldu anlamadım...

1 yorum:

  1. Miniğim kıyamam ben size... Eminim annoşun akşamı iple çekiyordur seni görebilmek için.Umarım anneciğinin işleri hemencik yoluna girer her ikinizin hasreti uzun sürmez.Gülen surat öpüyorum kocaman.. DİLEK

    YanıtlaSil