31 Temmuz 2009

İlk fotoğrafım

Bilin bakalım neredeyim? :))
(İpucu: Tarih-12 Temmuz 2008)

30 Temmuz 2009

Sonunda dedemin kucağındayım

Bugün babaannemler sürpriz yaptılar bize. Akşam GS maçı için Yelda&Tibet geleceklerdi. Kapı çaldığında onlar zannedip koştuk annemle. Bir de baktık ki Celal Dedem gelmiş! 1 aydır görüşmüyorduk. Çok sıcak karşıladım dedemi. Sonra da babaannem uçaktan iner inmez bize geldi. Sanırım biraz özlenmişim. :))

Celal Dedem beni hiç kucağına almamıştı. Bugün bu ürkekliği üzerinden attı ve hooop!!! Bakın neredeyim?

29 Temmuz 2009

Annelere kitaplar

Bugün annemle biraz nostalji yaptık, bana hamile olduğu günleri hatırladık. Ne kadar acemiydik ilk günlerde... İnsan başına gelince bu olayın ne büyük bir mucize olduğunu farkedip şaşırıyor. Annem hem okumaya meraklı, hem de durumu kontrol altında tutmayı seven biri. Böyle olunca başına gelenleri kek gibi izlemek yerine başladı okumaya, araştırmaya. İnanın, neyi neden yaşadığınızı bilince katlanmak ya da keyfini çıkarmak çok daha kolay oluyor.

Annem çalışanların çok stresli olduğu bir sektörde çalışıyor: Reklamcılık. Artık yalnız olmadığını öğrendiğinden beri olayları daha hafife almaya, kendini hiçbir şey için üzmemeye gayret etti. Neyse ki hem aile hem de iş çevresi bu konuda çok yardımcı oldu. Hep el üstünde tutulan, bolca ilgi gösterilen, sevgi ve şefkat yumağında sarılıp sarmalanmış bir hamile oldu. Bunun sonucu olarak rahat, mutlu, moralli, çok şükür de sağlıklı bir 9 ay geçirdik. Darısı tüm hamilelerin ve bebeklerinin başına.. :)

Daha önceki yazılarımda yakın zamanda bana 3 arkadaş geleceğinden bahsetmiştim. "Mom-to-be"lere nasıl yardımcı olabiliriz diye düşündük. Hamilelik ve doğum hikayemiz başlıbaşına bir blog konusu olabileceği için burada çok ayrıntıya girmeden faydalı bilgiler içerdiğini düşündüğümüz birkaç kitap önereceğiz. (Belki ileride yeri geldikçe birkaç anımızı paylaşırız.)

"Bana neler oluyor? Bebeğim şu an kaç cm/kg? Şuramda bir ağrı var, neden olabilir?" vb soruların cevaplarını bulabileceğiniz kitap: "Bebeğinizi beklerken sizi neler bekler?" Yalnız o kadar detaylı ve teknik bilgiler içeriyor ki, kimileri bu kadar ayrıntı bilmekten rahatsız olabilir. Sinirinizi bozacağınıza inandığınız sayfaları atlamanızı öneririz.Eski bebek hemşiresi Ayşe Öner'in kitabı: "Hamilelik, doğum ve bebek bakım kitabı." Ayşe Hemşire'ye televizyonda rastlarsanız kaçırmayın, hatta kurslarına bile gidebilirsiniz. Biz bu kitaptan daha çok bebek bakımı hakkında yararlandık. Aşağıdaki kapağa sahip olan baskıyı alın, güncellendi çünkü, yanlışlıkla eskiyi almayın.Bebeğinizin ilk 3 yılında başucunuzda bulundurabileceğiniz, aklınıza takılan birçok konuda başvurabileceğiniz bir kaynak: "Annelik ve bebek bakımı." Yine aşağıda resmini gördüğünüz yenilenmiş baskıyı alın.Son olarak; bebişler için en önemli konulardan biri olan beslenme ile ilgili Hilal Hoca'nın kitabı: "0-1 yaş bebek beslenmesi ve merak ettikleriniz."Önceden okuyun, öğrenin.. Bebişler geldiğinde hazırlıksız yakalanmayın. Bizi kucağınıza aldığınızda kaslarınızdaki en küçük gerilimi bile hissettiğimizden, kendinizden emin olmanız ve bizi güvenle kucaklamanız çok önemli. Tanrı herkese bebeklerini sağlıkla kucaklarına almayı nasip etsin. :)

28 Temmuz 2009

Ben mi küçüğüm, yoksa Minnie mi büyük?

Bu oyuncağımı babaannem ben daha doğmadan Hong Kong Disneyland'den almış. Nasıl, yakışmış mıyız birbirimize? :) Kocaman yahu, neredeyse benim kadar! Yoksa ben mi çok küçüğüm daha? Aklım takıldı bak şimdi... :)

27 Temmuz 2009

Öğlen kendi kendime uyudum!!!

Hem de ağlamadan! Meme emdikten sonra annem gözlerimin küçücük olduğunu farketti. "Tam sırası" diyerek beni yatağıma koydu. Uyumasam bile gün içinde odamda biraz kendi başıma vakit geçirmemin doğru olacağını düşündü. İlk 10 dk. odanın içinde birşeyler yaptı, yalnız olmadığımın farkındaydım. Daha sonra odadan çıktı ama arada uğrayıp benimle konuştu. Ben de geceleri uyandığımda tekrar uykuya dalabilmek için yaptığım gibi yatağın içinde gezmeye başladım. Henüz emekleyemiyorum ama bal gibi sürünüyorum. Yatağın içinde fır dönüyorum.
Varış noktam ise yatağımın sağ üst köşesi. Oraya gidip kafayı köşeye gömdüğüm gibi kalıyorum.
Köşemde yatıp parmağımı emerken uyuyakalmışım. Annem nasıl sevindi anlatamam!!! :)Öğleden sonra dayım geldi. Yarın 1 aylığına İzmir'e gidiyor. Akşam birlikte yemek yedik ve dayımı yolcu ettik. Ben yemekten önce banyomu yapmıştım, meme emip uyudum.

Emzirme bileziği

Hande ve Rubi hastane ziyaretime geldikleri zaman İsrail'de gördükleri bir üründen bahsetmişlerdi: Emzirme Bileziği.
İlk günlerde "alt değiştir-emzir-uyut" paterni o kadar sık tekrar ediyor ki, yeni doğum yapmış olan annenizin kafası bazen karışabiliyor. "Ne zaman/hangi memeden emzirmiştim?" sorusunun cevabını hatırlayamayabiliyor.

Ben çok oburum, hiç bir zaman tek meme ile yetinmedim. 2 saatte bir emme düzenine de bir oturdum bir daha bırakmadım. Şu an, içinde bana arkadaş büyüten 3 kişi biliyorum. Bizden geçti, belki onlar faydalanırlar. Tanesi 14.90 TL, pahalı birşey değil. Gecenin bir vakti kağıt-kalemle not tutmaktan daha sevimli :) Annem bunu bileğine takmazmış ama baş ucumda bulundururdum dedi.

http://www.milkbandsturkiye.com/

26 Temmuz 2009

3-6 aylık kız bebek şapkası

Yeni bir şapkaya ihtiyacım var. Sezon bittiği için bulamıyoruz. Eylül'de tatile çıkacağımızdan mutlaka almam gerekiyor, yoksa kavrulurum! Sağda solda gözünüze çarparsa haberim olsun... ;)

Yavaş yavaş Moro refleksimden kurtuluyorum

Doğduğumdan beri uykumda sıçrıyorum. Annemle anneannemin "Eller havaya" diye bana takıldıkları bu durum aslında "Moro refleksi".

Biz yeni doğan bebekler yüksek bir ses işitince, hızlıca kaldırılıp yatırılınca ya da hiçbir etkiye maruz kalmamış uyuyorken sıçrayıp, kendimizi arkaya doğru gerip başımızı geriye atarız. Kol ve bacakları havaya kaldırıp aniden vücudumuza doğru çekeriz. Ben bunu uyurken sıklıkla yapıyordum. İlk haftalarda bir huzurlu uyuyamıyordum. Hep eller havaya, hep eller havaya!

4.ayım itibariyle bu refleksimi kaybetmeye başladım. Arada yine sıçrıyorum ama eskiye göre çok çok az. Buna da şükür! Neyse ki, 2 aya tamamen kaybolacakmış.