15 Şubat 2010

Rutinim mi var derdin yok

Bebek sahibi olur olmaz anne-babanın yaşam kalitesini etkileyen iki önemli konu var: Uyku ve rutin. Yanlış anlaşılmasın, bebek sahibi olunca dünya tepetaklak oluyor ve bunun bir çözümü yok. Sadece birkaç basit önlemle bunu hafifletebilir ve eski günleri bir nebze de olsa yaşamaya devam edebilirsiniz.

Rutin: (Uyku çoook uzun bir post olacak, bu yüzden önce rutini çıkaralım aradan.)

Doğum yaptınız, hastaneden eve geldiniz. Tattaaam! Dünyanın kaç bucak olduğunu işte şimdi anlayacaksınız. İlk günler sürekli emdim, sürekli. Doğum öncesi annemle birlikte gittiğimiz eğitimde emzirme danışmanı "Bebeğiniz 24 saatin 23'ünü memenizde geçirecek." demişti. Annem de içinden öyle bir "Hadi ordan canım!" çekti ki, ben bile duydum. Velhasıl, kadıncağız haklıymış. Hepbirlikte bunu gördük.

Doğduktan bir 30-40 dk. sonra beni annemin memesine koydular ve başladılar anlatmaya. Şöyle tut, böyle emzir, ne zaman isterse ver vs. Ben de memeyi bir kaptım, bir daha bırakmadım.
Annem de ben de istekliydik. Acıktım dedikçe emzirdi beni. İlk 15 gün zordu. Ameliyatlıydı, dik duramıyordu. Zor oturup kalkıyordu. Ama olsundu, Ela emecekti. Zaman geçtikçe bu işi bir rutine oturtmanın önemi ortaya çıkmaya başladı. Babamın kuzeni Seda'nın arkadaşı benimle aynı zamanda Amerika'da bebeğini doğurdu. Orada 3 saatte bir emzirtiyorlarmış bebekleri. Asla her istediğinde vermiyorlarmış. Bebecik ağlasa da, kendini de yırtsa 3 saatten önce meme yok. İlk günler feryadına katlanmak zor olsa da zamanla hepsi alışmış. Bizim buralarda kimse o kadar taşkalpli değil. Tam tersi, herkes emzirmeye de emzirtmeye de meraklı. Annemin bütün arkadaşları bu konuda takıntılıydı. İçlerinden biri de çıkıp "Ay memem sarkar!", "Yok uğraşamam, o iş benlik değil!" demedi. Hepsi tıkır tıkır emzirdi.

Şimdi ikimiz de net hatırlamıyoruz ama sanırım 1-1,5 aylık olduğum zaman annem emzirme aralarını önce 2 saate sonra da 3 saate çıkardı. Bebeğim, tabii ki ağlayacağım ama her ağlama açlık ağlaması değil ki. Altım kirlenmiş, uykum gelmiş olabilir, sıkılmış ve pozisyonumun değişmesini istiyor olabilirim ya da kendi başıma yatmaktan sıkılmış, annemi özlemiş olabilirim. Bu olasılıkların hepsi gözden geçirildi, en son aç olabileceğime geçildi. Böyle böyle her ağlamada hoop meme olayını bıraktık. Zaten gece beslenmelerini çok erken dönemde aramaz olmuştum. Gündüz iyi doyduğum için gece uyanıp beslenme ihtiyacı hissetmiyordum. Annem de altımı kirletmediğim sürece beni uyandırmıyordu. Bezim değişecekse loş ışıkta, hiç konuşmadan-gülüşmeden, el çabukluğuyla değiştirip beni yine yatağıma koyuyordu. Böylece uykum açılmıyordu. Baktık ki sistem güzel işliyor, 11 haftalıkken odama geçtim. Aslında daha erken de geçerdim ama mobilya kokusu bir türlü odamı terketmek bilmedi.

Gündüzleri 3 saatte bir emip, 20'de yatıp sabah 6'da uyanınca hayat çok kolaylaştı. Ela 12'de emdi, 15'e kadar rahatız. İstersek oyun oynarız, istersek gezeriz, istersek uyuruz.Ben uyursam annem dinlenir, kendine vakit ayırabilir. Bu rutin denen şeyin en işe yaradığı nokta işte bu. Hem ben hem annem günümüzü programlayabiliyorduk. 15'te hala dışarıda mıyız? Hemen uygun bir yer bulup meme emip kaldığımız yerden gezmeye devam ediyorduk. Rutinimizi aksatmadığımız sürece annem de ben de mutluyduk. Saat 19:30 mu oldu? Önce ılık bir banyo ve sonrasında "Haydi iyi geceler Elacığım. Artık anne ve babanın zamanı başlıyor."Sohbet, yemek, dvd, ziyarete gelen arkadaşlar... Sabaha kadar herşey eski günlerdeki gibi...

Annemin geç keşfettiği bir kitap oldu: Tracy Hogg - Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler.Önerim hamileyken alın, okuyun. Rutin konusunu daha bile erken oturtabilirsiniz. Bizimki biraz içgüdüsel oldu, biraz da ben uyumlu bir bebek olduğumdan rutine oturtulmam kolay oldu. Aslında hepimiz dünden razıyız rutine oturtulmaya. Büyükler gibi biz de ne zaman ne yapacağımızı bilmek istiyoruz. İşte "Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler" de bu konuda size yol gösterecek olan en iyi kaynak. Tracy'nin dediğine göre hastaneden gelir gelmez bile bebekler rutine oturtulmaya açıkmış ama dediğim gibi ben ilk günler bol bol emdim. Rutin işine bir süre sonra girdim.

Kitapta sadece rutin konusu yok. Bebeğinize nasıl davranmanız gerektiği, bebeğinizin işaretlerini nasıl okuyabileceğiniz, ihtiyaçlarını ne şekilde giderebileceğiniz, kendi kendine uyumasını nasıl öğretebileceğiniz, ek gıdalara nasıl geçebileceğiniz gibi konular da var. Annem hala okuyor, peşimde koşmaktan bir türlü bitiremiyor ama devamında beni büyütürken karşılaşacağı birçok zorlukla nasıl baş edebileceği konusunda fikir sahibi olacak. Yalnız bu kitabı annem gibi sonradan okumaktansa, hamileyken aradan çıkarırsanız daha faydalı olur, benden söylemesi...

Yarın: Uyku...

4 yorum:

  1. Ah Elacım 1 yaşına girmene çok yaklaştığın bu dönemde daha ilk günlerdeki resimlerini görmek çok keyifli oldu.Yazmıyorum ama hergün takipçinim,bu dönem yenidoğan bilgileri haliyle daha çok ilgimi çekiyor o nedenle bu postunu yorumsuz geçemedim.Çokoprensime kavuşmaya çok az kaldı,çok kıskandım annen ve babanla hastanedeki resminizi inşallah bizde sorunsuz koklaşırız diye dua etmekle geçiyo günlerim.Şu annenin bahsettiği kitap ilgimi çekti gerçi sürekli internette bu tip bilgileri okuyorum farklı ve daha pratik şeyler mi var acaba içeriğinde diye merak ettim açıkcası.
    DİLEK

    YanıtlaSil
  2. Dilekcim mutlaka al, sen de Tracy'nin yaklaşımını beğeneceksin eminim. İyi bir rehber olacaktır sana.

    Bu arada bizimkilerin dediğine göre dünyada benimkinden güzel bir koku yokmuş. Buna terli gıdığım, çoraptan çıkmış ayağım, kakalı bezdeki popom da dahil! :)) İnşallah zaman çabucak geçer de bir an önce çokoprensinize kavuşursunuz. Her geçen gün sabırsızlık artıyor, değil mi?

    Bu arada Gökalp ok midir? :))

    YanıtlaSil
  3. Evet canım ya,en az bizim kadar o da sabırsızlanıyo son dönemlerde hareketsiz bir anımız yok gibi.korkuyorum şimdiden uykuyu unuttu diye :)
    Tavsyeni dinleyip haftasonu Tracy'nin kitabını almaya karar verdim bakalım çokoprens gelmeden ne kadar ilerleyebilicem.
    İsim konusu tamamdır gibi GÖKALP ama hala ağzım dolu dolu söyleyemiyorum ne biliyim hep son anda başka bi isme yönelirmiyiz diye bir açık kapı bırakmak istiyorum ama gel görki herkes kabullendi ismi ile hitap eder oldu bile sanırım değişmicek benimki temkinli davranmaktan başka bişey değil.
    DİLEK

    YanıtlaSil
  4. Coktan Gokalp olmus, senin haberin yokkk :)) tamamdir bu is!

    YanıtlaSil