29 Haziran 2010

Ela Süper Kıbrıs'tan bildiriyor-2

Çarşamba sabahı babamı uğurladıktan sonra kahvaltı yapıp annem ve dedemle havuza indik. Hava çok kötü değildi, sadece azıcık esiyordu. Olsun, biz yine de oynadık.Doruk'un doğum günü hediyesi olan kırmızı Crocs terliklerim olmasa ne yapardım bilmiyorum. Onları o kadar çok seviyorum ki... Denizde, havuzda, parkta, çimde, odada hiç ayağımdan çıkarmadım. Ayağımdan çıktığı zaman da kaybedeceğim diye aklım çıktı!Hava hazır bunaltıcı değilken Kıbrıs çıkarmamızı Girne Kalesi'ni görmeden noktalamamak için Girne'ye indik. Gitmişken babama götürmek üzere bolca Smirnoff Ice ve Bacardi Breezer stokladık.Perşembe güneş yüzünü pek göstermedi. Zaten hafiften moralim bozulmaya başlamıştı. Günü kapalı yerlerde ya da şemsiye altında dinlenerek geçirdim.Meyve öğünlerimi aksatmadım, o kadar lezzetlilerdi ki parmaklarımı da yedim!Biraz da kapalı havuza girdim. Kovayla su taşıyıp dedemin terliklerini yıkarken çok eğlendim.Sonra da giyinip etrafı keşfetmek için yürüyüşe çıktım.Perşembe akşama doğru hafif ateşim çıktı. Sweatshirt'ümü giyip yatınca terledim ve sabah iyi kalktım. Tatilimizin son günüydü, hava yine bir açıp bir kapıyordu. Açtığı bir anı fırsat bilip sahile indik. Dalgalara gittik ama pek sevmedim, durgun suda kendimi daha rahat hissetmiştim.Canım denize girmek istemedi, zaten biraz da limoniydim. Duşumu alıp giyindim ve uçak saatini beklemeye başladım. O ara ağzımda aftlar belirdi. O kadar acı verdiler ki biberonla süt içmem imkansız hale geldi. Aftlar yüzünden dilimle emme hareketi yapamıyordum. Yine de biberonumu vermek istemedim. Ne zaman biri elimden almaya kalksa yaygarayı bastım.Öğleden sonra hava iyice kapandı. Bir anda sağanak yağmur indirdi. Bu da şu işe yaradı; tatil bitti diye hiç üzülmedim. Babamı da çok özlemiştim. Kim bilir bensiz canı ne çok sıkılmıştır?

Uçağımızın kalkış saati yemek ve uyku vaktime denk geldi. Yemek yiyemedim, süt içemedim, tabii uyuyamadım da. Biraz burnum tıkalıydı, kulaklarım da tıkandı. Böyle olunca iğrenç bir yolculuk geçirdim diyebilirim. Son 20 dk. sürekli ağladım. Canım süt istiyordu içemiyordum, uyumak istiyordu uyuyamıyordum. Moralim çok bozuldu. Cildimde sivilce gibi uç veren döküntüler de çıkmaya başladı. İnmemiz, kontrolden geçmemiz, valizlerin gelmesi, taksiye binip eve gitmemiz gece yarısını buldu. Takside annemin kucağında bayılmışım. Eve gittiğimizde annem üzerimi değiştirip yatağıma yatırmış, hissetmedim bile. Ertesi sabah ilk işimiz doktordan randevu almak oldu. Acaba neyim vardı?

2 yorum:

  1. ay kıyamam ben sana :( geçmiş olsun eluşum, şimdi daha iyi misin?

    YanıtlaSil
  2. İyiyim Lisyacım, artık akşam bize kahve içmeye geldiğinizde beni de göreceksiniz. :)

    YanıtlaSil