15 Ağustos 2010

Kafayı patlattım-hem de iki kere!

Bu sıcaklarda evden çıkmak büyük cesaret istiyor doğrusu. Çıkmamız gerekiyorsa da neredeyse güneşi batırıp öyle çıkıyoruz. Dün saatin 18 olmasını bekleyip annemle Astoria'ya gidip geldik. Bugün çıkmadık, Selçuk ailesini bize davet ettik.

Gökalp görmeyeli kocaman olmuş. 4 aylık olmasına rağmen annesi bıraksa peşimden koşacaktı. Benim özgürce dolaşıyor olmam çok hoşuna gitti, bana takılmak istedi ama "Gökalpciğim azıcık daha büyümen lazım.. :)"
Dilekciğim yine eli boş gelmemiş, bana Mothercare'den pijama takımı almış. Ufak ufak sonbahar-kış kreasyonumu hazırlamaya başlamıştım. Çok teşekkür ederim! :)
Son günlerde bende bir dikkatsizlik var. Pat küt düşüp duruyorum. Annem artık beni parka götürmeyeceğini söylüyor. O kadar savsak hareketlerim var ki... Yüreğine inecekmiş! Özellikle ben beton zeminde yokuş aşağı koştururken içinin yağlarının eridiğini söylüyor. Cuma sabahı yerdeki oyuncağımı almak için eğildim ve kafamı sehpaya vurdum. Çok ağlamayınca annem hafifçe çarptığımı düşünüp buz koymadı ama sonra şişti. Tam saç dibi hizasında olduğundan görünmüyordu. Bu akşam da sandalyeden masaya tırmanmaya çalışırken düşüp yere alnımı vurdum. "Gümmmm!" sesini takiben alnım saniyeler içinde şişti. Hemen buz kompres uyguladık ama hafif morardı. Yarın anneannem görünce içi gidecek... Allahtan saçım kapatıyor yoksa her gören soracaktı ne olduğunu. Çok yaramazım ama yaptıklarımı anlatamam, utanırım...

2 yorum:

  1. Elacım,inan en az Gökalp kadar bizim içinde çok keyifli bir gündü neşen daim olsun canım enerjini Gökalp'e de yansıttın gerçekten sana eşlik edebilmek için bir ara bende kollarımdan kurtulacak sandım :)

    YanıtlaSil
  2. Haha Dilekcim Gökalp şu an bile o kadar hareketli ki kendi ayakları üzerinde durduğunda senin için işler daha mı kolay olacak yoksa daha mı zor bilemedim :))

    YanıtlaSil