24 Kasım 2010

Hayat bayram olsa

Evet kaldık yine annemle baş başa... Allahtan havalar güzel gidiyor da her gün parka gidebiliyoruz. Bunun dışında ufak ev işlerinde anneme yardımcı olma, hamurla oynama, boyama, legolarla ev yapma, çıkartma kitabına çıkartma yapıştırma, kitap okuma, dans etme, şarkı söyleme ve azıcık da uyuma ile gün bitiyor zaten.

Arada Caillou diye tutturuyorum, annem de az az seyretmeme izin veriyor. Az biraz Luli, az biraz da Playhouse Disney seyrediyorum. O arada da annem yapmasına izin vermediğim şeyleri yapıyor.

Yelda bana bayram hediyesi aldığını söylemişti. Bir türlü görüşemedik ki verebilsin. Bugün öğle uykumdan uyanınca Yelda'ya gittik. Saat 6'ya geliyordu. Hava sanki gece gibi karanlıktı... Ne acayip...

Anlayacağınız bugünü de hediyesiz geçirmedim. "Hayat bayram olsa!" diyorum, başka bir şey demiyorum. :)

Akşam babam gelmeden önce annem masayı hazırlıyordu. Hemen "Ela yappay!" diye atladım. Bir tabak, bir çatal, bir de bıçak koymam gerekiyormuş. Ben de şöyle bir düzen uygun gördüm:
Nasıl, beğendiniz mi? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder