04 Kasım 2010

Yıldız Parkı'nda sonbahar

Annem bugün harika bir hava olacağının haberini almış. Amsterdam dönüşü Vanessa ve Keysi'yi bize davet edeceğini söylemişti, hava bu kadar güzel olunca kızlara Yıldız Parkı'na gitmeyi önerdik. "Süper fikir!" diyerek kabul ettiler. Geçen sefer öğleden sonra buluşmuştuk, anneler bir sonraki buluşma saatini öğleden önceye çekmeye karar vermişlerdi. Bu yüzden buluşma saatini 11:00 olarak belirledik.

Kahvaltıdan sonra biraz oynayıp hazırlandık. Hazırlanma aşamasını annem için mümkün olduğunca zorlaştırdım. Giyinmemek için debelendim. Böylece daha çıkmadan yoruldu.

Yıldız Parkı'na uzun zamandır gitmemiştim. Galiba 1 yıl olmuş... Ne kadar büyük bir yer olduğunu unutmuşum. Ormandaki çocuk parkları da kocaman tabii. İlk gittiğimizi beğenmedik, çok bakımsızdı. Biraz daha yürüyüp diğerine geçtik. Her taraf yaprak, toprak ve çeşitli böceklerle doluydu.
Kaymadan önce kaydıraktaki yaprakları temizlemek gerekiyordu.
Parkta üçümüzün aynı anda bineceği salıncak ya da tahtırevalli olmaması biraz problem oldu. Böylece sırayla binmenin gerektiğini öğrenmiş olduk.
Biz Keysi'yle salıncaktayken Vanessa beni salladı. Sonra ben indim ve salıncağa Vanessa bindi.
Park sonrası çay bahçesinde mola verip kendimizi güneşin kollarına bıraktık. Hava o kadar güzeldi ki hiç eve dönesimiz yoktu. Natali "Burdan bize geçeriz diye düşünmüştüm, ne dersiniz?" diye sordu. Önce çok iyi bir fikir gibi geldi ama annem geçen sefer uyumadığımı ve uyku düzenimin bozulduğunu hatırlayınca teşekkür edip bu seferlik eve gitmeye karar verdik.

Eve döndükten sonra annemle bir şeyler atıştırdık. Normalden biraz daha geç uyuyunca uyandığımda saat 18:30 olmuştu. Babam işten dönene kadar annemle yemek hazırlayıp oyun oynadık. Babam gelince nöbeti devraldı. Bu gece biraz geç yatmayı düşünüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder