18 Temmuz 2009

Bebek'te bir hacıyatmaz

Akşam yemeği için Bebek Kırıntı'ya gitmeye karar verdik. Öncesinde de parka uğrar, sahilde yürür, temiz hava alırız diye düşündük.

Parkta annemin kucağında sallandım. Ama esas diğer çocukların nasıl koşup oynadığını görünce şaşırıp kaldım. Benim gibi bir sürü çocuk vardı ve hepsi koşup oynuyordu. Ben niye böyle kucaktayım? Ben de istiyorum koşmak, bırakın beni!!!
Parktan sonra sahilde yürüdük. Yürüyüş sırasında hem emziğimi hem baş parmağımı aynı anda emme becerisini gösterdim. Bizimkiler çok güldü bu duruma. :)
Annem ve babam yürürken beni uyutup rahat bir gece geçirirler diye düşünüyorlardı ama yanıldılar. Bütün gece 15'er dakikadan 3-4 seans uyudum. Kırıntı'da babamın kucağında uyudum ama pusete konunca uyandım. İnat değil mi?! :))
Böyle baygın bir şekilde uyuduğuma bakmayın, uzun sürmedi maalesef. Uykularım düzene girdiğinden beri ilk defa 24'ü geçirdim. Eve geldiğimde ne kadar neşeli olduğumu görmeliydiniz, sabaha kadar bebekler gibi (!!) uyumuş gibiydim. Gülücük atıp durdum. Sonra her zamanki gibi babamın kucağında uyuyakaldım.

16 Temmuz 2009

Goooool!!!

Bugün ilk defa bir gol gördüm. Babam UEFA Avrupa Ligi'ndeki Tobol-Galatasaray maçını seyretmek için biraz erken geldi eve. Yemek yiyip TV karşısına kuruldu. Biz de uyumadan önce annemle maça bir göz atalım derken gol oldu! Neşeyle GOOOOOOLLLL diye bağırdık.
2.dakikada yediğimiz gol yüzünden moraller bozuktu, bu gol ilaç gibi geldi. Maçı biz alırız diye düşünüyorduk ama olmadı. İyi ki Milan Baros bu golü attı, yoksa az daha başımıza KAZAK örecektik! Maç 1-1 bitti. Rövanşı Sami Yen'de. Ben de babamla stada gideceğim. Mabedimize gitmekte geç bile kaldım. 23 Temmuz'da Ela Sümer Sami Yen'den bildirecek. Bekleyin... :)

Mini mini bir kuş

Bugün bize Mine geldi. 9 aydır Londra'da olduğu için Mine ile yeni tanışabildim. Kendisi bir çeşit medyum sayılır. 2 yıl önce, henüz bizimkiler bebek sahibi olmayı düşünmüyorken benim geleceğimi bilmiş, anneme doğumgününde pembe bir "Hoşgeldin bebek" seti almıştı. (15.05.2007) İşte belgesi:Eee madem içinden geçirmiş, Mine'yi kırmak olur mu? Olmaaazzz :) İşte aranızdayım!Çok iyi etmişim, değil mi? :)

15 Temmuz 2009

Batsın bu dünya

Benim en iyi arkadaşım annem. Bütün gün beraberiz. Ona o kadar çok alıştım ki yanımdan gittiğini gördüğüm anda moralim sıfıra iniyor. Beni bırakıp uzaklara gittiğini sanıyorum; hemen ağlıyorum, hemen. Ağladığımı görsün ki gitmesin... Çoğunlukla da işe yarıyor. Gitmekten vazgeçip benimle ilgilenmeye devam ediyor. Böyle olunca da benimle ilgilenmekten başka bir iş yapamıyor.

Bu öğleden sonra da birlikte banyomuzu yaptık. Banyodan sonra annem beni bir güzel yağladı, kulaklarımı temizledi, saçımı taradı, bezimi bağlayıp temiz ciciler giydirdi. Beni oyun parkıma bıraktı ve saçını taramaya gitti. Hemen ağladım tabii... "Annecim, saçımı tarayıp hemen alacağım seni, sen oyuncaklarınla oyna..." dedi.Odadan çıkar çıkmaz moralim bozuldu. "Batsın bu dünya!" dedim ve kendimi atmaya karar verdim. Annem yanımdan gideli henüz 3 sn. olmamıştı ki "Ciyaaaaak!!!" diye bir ses duyunca koşarak odaya döndü ve beni resimdeki halde buldu. Böylece hayatımda ilk kez düşmüş oldum. Kafayı yere vurdum ama birşey olmadı. Tek istediğim annemin ilgisiydi, onu da aldım. Bol bol sarıldı, öptü beni. Bu arada öğrendim ki 15 cm'den atlayınca birşey olmuyormuş. Annem ve babam çözemediler, sizce nasıl bu şekilde uçmuş olabilirim?

Bu arada biz bebeklerin bıngıldakları henüz kapanmadığı için düşe kalka büyümemizde hiç bir sakınca yok. Eğer 1,5 mt'nin üzerinden düştüysek, düşer düşmez ağlamadıysak, düştükten sonra gözlerimizi odaklayamıyor, kollarımızı ve ayaklarımızı eskisi gibi koordine edemiyorsak bir doktora görünmekte fayda var.

13 Temmuz 2009

Artık masada 3 kişiyiz

Bizimkiler yemek yerken onlarla birlikte masaya oturamadığım için kendimi dışlanmış ve bir köşeye atılmış hissediyordum. Neyse ki annem bu durumu farketti de henüz oturamayan bir bebek için nasıl bir çözüm üreteceğini düşünmeye başladı. (Bunun sebebi doğduğumdan beri babamla aynı anda yemek yiyememeleri de olabilir tabi :))Piyasada 0 aylıktan itibaren kullanılabilen bir tek mama sandalyesi var: Chicco Polly Magic. İçinde sandalyeyi ana kucağı haline getiren bir sırt desteği var. Oturmaya başladığım zaman bunu atıp tepsilerini takacağız. Ana kucaklarında olan sallanan oyuncaklardan da koymuşlar. Özellikle kırmızı halkaya bayıldım, yemek istiyorum ama hepsini ağzıma sokamıyorum. Bir de inek var, möölüyor. İlk duyduğumda neye uğradığımı şaşırdım, ödüm koptu. Artık alıştım. :)


Sonuç olarak; artık masada 3 kişiyiz. Sizleri de bekleriz.. :)

PS: Annem bir de Kanyon'da çocuk mağazalarının olduğu katta 0 aylıktan itibaren kullanılabilen bir mama sandalyesi görmüştü. Zaten ampulu yaktıran o oldu. Fiyatı 850 TL. Dileyen (ya da paraya kıyan) onu da alabilir tabii. Benim Chicco 279 TL.

12 Temmuz 2009

Yeni Tunç Residence'da Neslihan'ın doğumgününü kutladık

Bugün Neslihan ve Tunca'nın Göktürk'teki yeni evlerine gittik. Tunca babamın nikah şahidi. Karşı apartmanda Lisya ve Rubi'nin (annemin nikah şahidi) üst dairesinde oturuyorlardı. Arda'nın gelişiyle birlikte eve sığmakta zorlanacakları için daha büyük ve site içinde bir daireye taşındılar. Böylece "şahitlik ettikleri ailenin mutluluğunu yakından takip ettikleri" üzerine yapılan "şahitler apartmanı" esprisi bozulmuş oldu. Neslihan'ın arkadaşları Ebru ve Derya da bu önemli günü kutlamak üzere Tunç Residence'a gelmişlerdi, onlarla da tanışmış oldum.Resimde Arda nerede mi? Görmüyor musunuz üzerinde oturuyorum?!

Arda benim gibi şehir çocuğu olmayacak. Evleri bol yürüyüş alanlı, havuzlu bir sitede. Ne yapalım ben de mecburen (!!!) Bebek Parkı ve Kanyon'la idare edeceğim. Hazır doğanın içindeyken ayaklarımla ilk defa çime bastım. Gıdıklandım doğrusu, çok değişik bir hismiş. Herkes kendini havuza attı. Biz annemle kenardan seyrettik. Babam dalıp çıkarken canım ona gitmek istedi. Bizimkiler beni havuza sokmuyor henüz, bu yüzden sadece ayaklarımı değdirebildim suya. Sonra da şezlonga uzanıp keyifle parmağımı emdim.
Bu arada Arda'nın gelişiyle ilgili hazırlıklar yapılırken ben de kendi çapımda destek olmak istiyorum. Yeni doğan bir bebek nelere ihtiyaç duyar? İşte tam liste:

YATAK ODASI: (Mobilyalar mutlaka su bazlı boya ile boyanmış olmalı. Biz Letto'dan aldık. Teslimatta gecikmeleri biraz sıkıntı yarattı ama genel olarak memnunuz.)

  1. Yatak (80x140 cm ölçüsünde geniş bir yatak aldık. Şimdi uygun nevresim bulmakta zorlanıyoruz. Standart ölçüleri tercih etmekte fayda var.)
  2. Şilte (İşbir'in Kardelen modelini aldık. Lateks olduğundan uyurken vücudumun şeklini alıyor. Yıkanabilir kılıfı da var.)
  3. Yatak koruyucu (Henüz bezimden yatağa geçecek kadar tazyikli yapmadım o işi ama uyumadan önce emdiğim fazla sütleri çıkarabiliyorum. Almakta fayda var.)
  4. Odanın ölçüleri el verdiğince geniş bir gardrop (Ne kadar çok eşyam ve giysim olduğunu tahmin edemezsiniz.)
  5. Şifonyer ve alt açma minderi
  6. Delikli battaniye (Biz bebeklerin yakalama refleksi olduğundan uyurken üzerimize çekersek nefessiz kalma tehlikesi var. Bu yüzden delikli olmalı. Mothercare'de var.)
  7. Nevresim takımı
  8. Dönence (Rengarenk ve müzikli olmalı.)
  9. Lamba (Reostalı olmalı.)
  10. Odada tek başına yatana kadar anne yanında yatmak için beşik. (Çok pahalı birşey almamakta fayda var. Ben sadece 11 hafta kullandım. Doruk'un beşiğini almıştım. Kraft markaydı. Çok uzun süre kullanılamaz zaten, o kadar çabuk büyüyoruz ki kısa bir süre sonra sığamıyoruz.)
  11. Bebek telsizi (Weewel aldık, memnunuz.)

***Bunların dışında bizim gerek görmediğimiz ama ihtiyaç halinde lazım olabilecekler: bebek yastığı, buhar makinesi, halı, emzirme koltuğu ve termometre.

BANYO&SAĞLIK:

  1. Küvet (Ayağı ve hortumuyla beraber. Biz Mothercare'den aldık. İçine file almadık, Ayşe Hemşire kendimi anne karnında hissetmem için direkt suyun içinde yüzdürülmemi öneriyor. Ben de bayılıyorum buna.)
  2. Burun aspiratörü (Biz eczanede satılan Otre Bebe'yi aldık. Annem sümüklerimi hortumla çekiyor. Çok sık kullanmıyoruz ama sık sık Gifrer ile nemlendiriyoruz burun deliklerimi. Doktorum anneme banyo yapmadığım her gün bolca damlatmasını söyledi.)
  3. Banyo seti (Mothercare'den aldık. İçinde banyo termometresi, tarak, fırça, burun aspiratörü, tırnak makası ve törpü var. Yok yok yani.)
  4. Sterilizatör (Başta gerek yok diye düşünmüştük ama annem aldı sonradan. Weewel aldık, memnunuz.)
  5. Bebek bezi (En iyisi Prima. 1 nolu olanı 2 paketten fazla stoklamamakta fayda var, çabuk büyüyoruz.)
  6. Islak mendil (Unibaby New Born. Sadece su ve pamuk. Losyon ya da alkol içermiyor.)
  7. Şampuan ve bebek yağı (Mustela kullanıyorum, memnunum.)
  8. Pişik kremi (Biz tavsiye üzerine Amerika'dan Desitin getirttik ama doktorumuz "Popolin de olur." diyor. Popolin'in içerisindeki çinko oranı belli değil, sakata gelmeyelim. Annem bezimi çok sık değiştirdiğinden ben hiç pişik olmadım. Koruma amaçlı olarak poponun çişe temasını önlemek için bol bol sürmek lazım.)
  9. Çamaşır makinesi için toz sabun ya da sıvı deterjan (Önce Hacı Şakir toz sabun alıyorduk, artık Dalin'in bebekler için çıkardığı sıvı deterjanı alıyoruz. Hiç kalıntı bırakmıyor.)
  10. Havlu (Chakra'nın üzerine havlu tanımam.)
  11. Mermerşahi (İlk günlerde ciltlerimiz çok hassas olduğundan havlu içine konuluyor.)
  12. Gaz çıkartırken omza konulacak bez parçaları (Mothercare'de var.)
  13. Biberon (BPA'sız Avent ya da Dr.Brown's)
  14. Emzik (Silikon almayın, mutlaka kauçuk olmalı. Her bebek verilen her emziği kabul etmiyor. Bütün markaları deneyebilirsiniz, aileleriniz hazırlık olsun. Ben Nuk'ta karar kıldım.)

GİYSİ:

  1. Body (Mevsimine göre kısa/uzun kollu ya da askılı. Mothercare'den 1-2 paket alın yeter. Bol bol hediye gelecek zaten.)
  2. Tulum (Kış bebeği değilseniz çok gerek yok.)
  3. Hastane çıkışı için set (Mothercare'de çok şirin setler var. Aman bu işe babaları karıştırmayın, onlara kalsa tercihlerini GS Store/Kartal Yuvası/Fenerium'dan yana kullanırlar. Çok banal bence.)
  4. Eldiven (Mothercare'de 3'lü beyaz setler var. 2 paket yeter. Biz 10-15 gün kullandık. Tırnaklarımı kestikten sonra attık. Ellerimi kullanmayı öğrenmem için ellerimin kapalı olmaması gerekiyormuş.)
  5. Bere (Banyodan sonra ve dışarı çıkarken kullanıyoruz.)
  6. Çorap (1-2 set yeter. Patik ise hiç giymedim. Yaz bebeği olduğum için.)

ANNELER İÇİN ANNEMİN ÖNERDİKLERİ:

  1. Göğüs ucu için krem (Medela Pure Lan kullandık, memnunduk. Emzirme öncesi temizlemek gerekmiyor. Yara olursa yandınız, o zaman Garmastan pomad sürmek lazım. Sakın sık sık silmeyin, kurutursunuz. Banyo yaparak temiz tutun yeter.)
  2. Silikon göğüs ucu (Medela. Doğar doğmaz çok güçlü emiyorlar. Aman ilk gün bir göğüste 5 dk'dan fazla tutmayın. Yara olmaya başladığını hissettiğiniz anda bakıma alıp silikon uçlarla emzirin ki çok kötü bir hale gelmesin. İyileşmesi çok uzun sürüyor ve sancılı oluyor. Silikon uçları 3-5 günden fazla kullanmayın, göğüs uçları toparlanmaya başladığında bırakın. Etraf bunlara alışıp aylarca böyle emen bebek dolu.)
  3. Pompa (Biz Medela'nın Lactina modelini kiraladık. Hastane tipi olanı. Aylık 60 TL. İsteyenlere telefon numarasını verebilirim. Elektrikli ve pilli olanlarla baş edemezsiniz.)
  4. Süt saklama poşeti (Medela)
  5. Hamilelik süresince çatlakları önlemek için krem (Mustela kullandım. Bol bol sürün, paraya acımayın. Sürdüğünüz hiç bir yer çatlamaz. Genişlediğini düşündüğünüz ama sürmediğiniz yerlere ise elveda deyin.)
  6. Hastane için 3 gecelik. Önden çıtçıtlı olsun. Çok kalın almayın, hastaneler aşırı sıcak oluyor. Ek olarak sabahlık, terlik, emzirme sütyeni, külot, kırmızı kurdele, şampuan, deodorant, saç kurutma makinesi, saç fırçası, makyaj çantası, diş fırçası ve macunu, kamera ve fotoğraf makinesi. Normal doğum olacaksa bunlara ek olarak limonlu buz, dudak nemlendiricisi ve kağıt torba.

DİĞER:

  1. Puset (Mac Laren Techno XLR aldık. Çok memnunuz, kesinlike tavsiye ederiz.)
  2. Oto koltuğu (Pusetle birlikte Recaro geldi. 1 yaşına kadar kullanabileceğim, sonrasında babacığım kesenin ağzını açacak.)
  3. Ana kucağı (Benimki Fisher Price. Müzikli, titreşimli ve rengarenk.)
  4. Mama sandalyesi (Chicco'nun Polly Magic modelini aldık. Piyasada 0 aylıktan itibaren kullanılabilen tek model)
  5. Şarj edilebilir piller (Bolca alın, oyuncaklar acayip çabuk pil tüketiyor.)

*** Bunların dışında bir de portatif yatak/oyun parkı alınabilir. Biz henüz ihtiyaç duymadık. Seyahatlerde en basit otelde bile bebek yatağı bulursunuz. Evdeyken de oyun parkına hapsetmiyor annem beni. Kullananlar Chicco Lullaby LX öneriyor.

Asmalı bu konakları

Bütün bebeklerin başına gelen sonunda benim de başıma geldi! Başımda konak oldu! Şampuanımı değiştirdik, kendiğilinden geçer diye bekledik ama olmadı. Neyse ki kolay bir tedavi şekli var: Anneniz başınızdaki konaklı bölgeyi zeytinyağ ile bir güzel ovuyor. Bir saat bekledikten sonra sık dişli bir tarakla geriye doğru tarayarak konakları kaldırıyor. Babanız da sizi sıcacık banyoya atıyor, saçınızı bir güzel şampuanlıyor. Böylece bütün konaklar kopup gidiyor.
Umarım tekrar etmez. Bütün güzelliğimi bozuyor. Bu arada zeytinyağ ile masaj da saçıma çok iyi geldi, daha bir parlak oldu sanki...