26 Mart 2010

İlk ayrılık

Bugün de aile ziyaretlerine devam ettik. Birkaç ay önce beni görmeye gelen ama o gün aşı olduğum için huysuzlanıp erkenden uyuduğum için göremeyen anneannemin kuzeni Haluk Dayımlara gittik. Haluk Dayım annemi ve anneannemi kucağına aldığı için beni de alırsa cennetlik olacağına inanmıştı. Ben uyuyunca ritüel maalesef gerçekleşememişti. Geç olsun güç olmasın diyerek dayımın isteğini bugün yerine getirdik. İşte Haluk Dayım ve doğumuna şahit olduğu 3 nesil kız çocuğu :)Dayım ilgimi çekmek için kibrit kutusundan kastanyet sesi çıkardı. Zamanında bu numarayla çok kız tavlamış. :) Videoyu buraya koyuyorum, belki tekniğini çözüp kullanan olur.

Eve döndüğümüzde annem yine birkaç gündür bahsettiği konuyu açtı. 4 günlüğüne ayrı kalacağımızı ama sonra kavuşacağımızı söyledi. Anneannem ve dedem bu süre zarfında benimle ilgilenmek için gelmişler. Onları üzmeyip uyumlu bir kız olmam gerekiyormuş.

Annem ve babam beni bırakıp hiçbir yere gitmedikleri için bu bana pek gerçekçi gelmedi, ben de oralı olmadım. Blog'umu takip edenler bilir, nereye gitseler beni de yanlarında götürürler. Sanırım bu sefer durum farklı...

Annemi kocaman siyah bir çantanın içine kıyafetlerini koyarken görünce artık inanmam gerektiğini anladım. Her gece 20'de yatan ben ortalıkta hiç uykum yokmuş gibi dolaştım. Bana kalsa sabaha kadar otururdum. Saat 22'ye geldiğinde annem duruma el koyarak beni yıkadı, pijamalarımı giydirdi ve anneanneme verdi. Babamla birlikte paltolarını giyip beni öperek gittiler. O koca siyah çantayı da yanlarına adılar. Bu ilk ayrılığımız. Ne yalan söyleyeyim içim bir buruk oldu... :((

24 Mart 2010

Aile büyüklerine ilgi şartmış

Bugün anneannemin halasını ziyarete gidecektik. Öncesinde babaannemler beni görmeye geldiler. Birlikte birşeyler yiyip çıktık. Anneannemin halası 83 yaşında ve bize biraz uzak oturuyor. Haliyle sık görüşemiyoruz. Anneme onu arayıp sormadığı için kızgınmış, bir de biz 2 saat geç gidince kızgınlığın üzerine tuz biber ektik. Neyse ki gönlünü aldık, arayacağımıza ve görmeye gideceğimize söz verdik.Annem insanların yaş aldıkça daha duygusal olduklarını söyledi. Aranmayı, sorulmayı, ziyarete gidilmeyi beklediklerini anlattı. Bundan sonra ben de bu konuya dikkat edeceğim. Bizimkiler unutursa onlara hatırlatacağım.

23 Mart 2010

Evimizin herşeyi kim?

Sabah şekerlememi bugün biraz uzattım. Uyandığımda saat 1 olmuştu. Yemeğimi yedim, giyindim ve çıktık. Almamız gereken birkaç şey vardı; İstinye Park'a gittik. İşimiz biter bitmez de taksiye atlayıp Ikea'ya geçtik. Ikea babamın ofisine yakın olduğundan, iş çıkışı bizi alıp eve geçer diye düşündük.Ikea evimizin herşeyiymiş. Annem öyle dedi. Bizim evin herşeyi bendim hani? Aklım karıştı bak şimdi...

Ikea'da her yer bebek, çocuk ya da hamile dolu. Alınacak ufak tefek çok şey var. Biz de doldurduk çantayı. Ağırlaşınca araba aldık. Çantanın renkleri bana pek gitmedi ama olsun... Gerçi 4 kişi olmamıza rağmen dördümüze de gitmedi maalesef. Şansına küssün!Gezerken gözüme bir köpek ilişti. O kadar sevdim ki, sıkı sıkı sarıldım ve bırakmak istemedim. Annem de hemen attı köpeği çantaya. Yarın yıkayacağız. Sonra da her gece köpeğime sarılıp uyuyacağım.

22 Mart 2010

1 km bakımından başarıyla geçtim

Sabah 1 yaş kontrolüm ve aşılarım için doktoruma gittim. 10 kg-75 cm olmuşum. Her konuda tam not alarak, popomda da bir delik açtırarak muayenehaneden çıktım. Annem ve anneannemle Caddebostan sahilinde tur atıp parka gittim.Tabii ki yine hiçbir oyuncağa 30 sn.den fazla binmedim, çoğunlukla gezindim.Parkta afacan Labrador yavruları vardı. Çok hareketlilerdi ama o kargaşa beni hiç korkutmadı. Yanlarına gidip cici yaptım. İlk defa bir köpeğe dokundum ama köpek sahibi biri kadar rahattım. Fotoğrafta annem yavrucağı benden korumak için uğraşıyor. Sarılmak istedim ama izin vermedi.Bugün de doğumgünüm için beni görmeye gelenleri ağırladım.Önce annemin "hala" diye hitap ettiği anneannemin yengesi ve yeğeni, sonra da Ayça&Plamen geldiler. Tabii ki yeni hediyelerim oldu... Hala Mothercare t-shirt seti, Ayça&Plamen Reebok ayakkabı ile gardrobuma katkıda bulundular. :)Çok çok çok teşekkür ederim!

21 Mart 2010

İyi ki doğdum

Evimiz bugün de doğumgünümü kutlamaya gelenlerle şenlendi. Sabah sütümü içtikten sonra uyumuşum. Zilin çaldığını duydum; Yelda&Tibet gelmişler. Hemen kalkıp doğumgünü kıyafetimi giyerek yanlarına gittim.Biraz oynadıktan sonra öğle yemeğimi yedim. Kapı bir kez daha çaldı. Bu sefer gelenler Doruk&Funda&Ertanmış.Doruklar geldikten bir süre sonra Yelda&Tibet gittiler. Artık yürüyebildiğim için Doruk'la daha rahat oynadık, salonu bir güzel dağıttık. Kapı bir kez daha çaldı. Arda&Neslihan&Tunca geldi.Ardalar geldikten bir süre sonra da Doruklar kalktı. Herkes birbirine devir teslim yaptığı için bugün hiç boş kalmadım. Arda da yavaştan ayakta durma çalışmalarına başlamış. Yakında onunla da koşar evi bir güzel dağıtırız.Gelelim bugünkü hediyelerime... :)) Yeldalar bana beyazlı-lacivertli bir denizci kıyafeti aldılar.Kışlık Crocs'tan sonra Doruklar sayesinde yazlık Crocs'um da oldu. Hem de denizci kıyafetimle kombinleyebileceğim renklerde!Ardalar ise ayakkabı-kıyafet-oyuncak üçgeninden çıkarak farklı bir hediye seçmişler benim için: Brainy Baby-Akıllı Bebek Eğitim Seti. İçinde bana renklerden sayılara, klasik müzikten İngilizce'ye birçok kavramı öğretecek 9 cd var.Bir de Neslihan'ın görüp tam bana göre olduğunu düşününce aldığı kocaman ördeğim var. Mankenimiz bu sefer Arda Tunç!Bu güzel hediyeler için de çok teşekkür ederim. Hepsi birbirinden kullanışlı, düşünülüp alınmış şeyler. Zevkle kullanıp kullandıkça kulaklarınızı çınlatacağım.