25 Ağustos 2010

İyi ki doğdun anneanneciğim

Bugünün anlam ve önemi anneannemin doğum günü olması. Öncelikle anneannemin doğum gününü kutluyor, birlikte nice güzel yıllar diliyorum... :)

Ayrı şehirlerde olduğumuzdan sabah arayıp kutlama mesajımı şahsen ilettim. Sonra annem "Bil bakalım akşam nereye gideceğiz?" diye sorunca hemen "Ev!" dedim. Annem "Olur mu hayatım zaten evdeyiz, akşam yemeğe gideceğiz. Hem de Öniz ve Gürhan'la." dedi. "Hmmm ilginç..." diye düşündüm, normalde akşam yemeğe çıkarken beni götürmezler. Hangi dağda kurt öldü?

Sonra anlaşıldı ki beni bırakacakları kimse yok! Böyle olunca mecburen ellerinde patlamış oldum. Oh canıma deysin, benim hakkım yok mu alemlere akmaya?

Yalnız gittiğimiz yer (GS Adası'ndaki Giritli İdilika) hiç benlik değildi. Meyhanede bebeğin ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. Mekan çok dar, masalar dipdibeydi. Annem rezervasyon yaptırırken puseti yanlarına koyabilecekleri bir masa istemiş. Bu özelliğe uyan tek bir masa vardı zaten. Hem Giritli, hem adadaki diğer mekanlar dopdoluydu. Adım atacak yer yoktu. Neyseki adadaki tek bebek ben değildim. 360'da benden de küçüğü vardı.

Mezelerden hiçbiri benim damak tadıma hitap etmedi, sadece peynir yedim. Allahtan tok gitmiştim. Tabii ki oturmak istemedim. Arada babamla dolaştım, Ayhan Sicimoğlu'nun müziğiyle dans ettim. Sonra gelip annemin kucağında kısa bir süre olsa da oturdum. Bir ara anneme çatal uzattım ama o kadar ani bir hareketle döndüm ki çatal annemin gözüne girdi! Gözünden yaşlar akarken annem tuvalete koştu. Dönene kadar heyecanla bekledim, anneme birşey oldu diye çok korktum ama ucuz atlatmışız ki sapasağlam döndü.

Uyku saatim yaklaşırken sütümü içtim ve pusetimde bir-iki tur atıp uyudum. Saatler her zamanki gibi 21:40'ı gösteriyordu.Annemin dediğine göre "Gece işte o an başlamış!" :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder