18 Eylül 2009

Ek besinlerle şimdilik aram iyi

Sütten başka lezzetlerle tanıştığım şu günlerde performansımın gayet iyi olduğunu söylemeliyim. Bunun benim ve annemin ortak başarısı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Hem ben istekliyim, hem de annem beni yeni şeylere alıştırmak konusunda başarılı.

Ek besinlere geçişte önemli olan bazı noktalar var. Doktorumun verdiği menüdeki detaylar gözünüzden kaçabilir. İşin mantığını kısaca özetleyeyim:
  • Doktorum biz bebeklerin ilk 1 yıl emmek üzere programlandığımızı söyledi. Yutma refleksimizin henüz gelişmemiş olması kaşıkla beslenmeyi zorlaştırıyor. Hepimiz bu geçişi aynı kolaylıkla yapamıyoruz, bu yüzden kaşıkla beslenmeyi reddediyoruz. Kalıtımsal olan bu durum karşısında sizlerin çok sabırlı olması gerek.
  • Tattıracağınız ilk gıdayı kabul etmesini kolaylaştırmak için bebeğiniz aç olsun. Kaşığın ucuyla dudaklarına değdirdiğiniz yiyecekten hoşlanmazsa diliyle iter. Sabırlı olup bir-iki deneme daha yapın. Değişiklik olmazsa yeni bir deneme için 3-4 gün bekleyin.
  • Yeni besinleri az miktarda vermeye başlayıp zamanla artırın.
  • Yeni bir yiyecek tattırdıysanız, ikinci bir yenilik için en az 3 gün ara verin. Böylece yeni gıdalardan hangisinin bebekte alerji ya da sindirim güçlüğü yarattığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.
  • İlk bir yıl bizim için hazırladığınız yemeklere tuz ve şeker ilave etmeyin. Evet, yemeklerimiz çok tatsız-tuzsuz ama unutmayın ki yemeğin tatsız tuzsuz olduğunu siz biliyorsunuz. Bizim böyle bir algımız yok, bu yüzden hazırlarken "Ay buna şeker koyayım da daha çok sevsin!" diye düşünmeyin sakın. Bizi özellikle şekere alıştırırsanız sebze yemeklerini sevmemizi beklemeyin.
  • Yiyeceklerimizi her zaman taze ve katkısız malzemelerle hazırlayın.

Ben doğduğumdan beri (hatta annemin karnında olduğumdan beri) sağlıklı dişlere sahip olmak için Zymaflor içiyorum. Annem çay kaşığına su koyup bir adet hapı içinde eritip bana içiriyor. Belki de bu sayede kaşığa alıştığım için hiç yadırgamadım. Bir de yanımda birşeyler yendiği zaman yalanıyordum, ne yediklerini çok merak ediyordum. Annem benim için hazırladığı yiyecekleri sanki kendi yiyeceğiymiş de tadına bakıyormuş gibi bana reklam edince meraktan delirip ben de yemek istiyorum. Şimdiye kadar tadıp da beğenmediğim bir şey olmadı. Umarım böyle devam eder.

Tek sorun ağzım çok küçük olduğundan azar azar yiyor olmam. Bugün kahvaltım 1,5 saat sürdü. Annem sıkılıp bırakırım zannetti ama baktı ki verdikçe yiyorum, devam etti. Bir kase bisküvili sütü bitirdim, rahatladım. Dün akşamki muhallebi içinse aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Onu yerken biraz sıkıldım. Ye, ye bitmedi canım! Ben sıkılınca annem hiç üstelemedi. Biraz zaman geçirip biberonla sütümü verdi.

Yemeğimi her zaman ailecek yemek yediğimiz masada, mama sandalyemde yiyorum. Annem yemek yedirirken komiklikler, oyunlar yapmıyor. Düzgün bir şekilde yemeğimi bitirip sandalyeden kalkıyorum. Sabah ve akşam sofra kuruluyor, henüz yemeklere eşlik edemesem de ben de sofrada oturup ailemle birlikte vakit geçiriyorum.

Şimdilik etrafı batırmadım. Gayet temiz çalışıyorum. Sadece önlüğüm kirleniyor.Pazartesinin yeniliği ise yoğurt olacak. Eğer yoğurdu da seversem, bu ayki görevlerimin hepsini yerine getirmiş olacağım. Sırada annemin heyecanla beklediği sebze ve meyveye geçiş aşaması var. Bakalım onları da sevecek miyim? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder