07 Mart 2011

Artık wordpress'teyim

Malum gelişmelerden dolayı blog'umu wordpress'e taşıdım. Beni www.elasumer.com'dan izlemeye devam edebilirsiniz. :)

27 Şubat 2011

Çılgın davulcu Ela

Tık tık tık.. Hazır mıyız?Üçç-Biiyy-Baçla! (Adagio ile başlıyorum...)(Moderato ile tempoyu hafif arttırıyorum...)(Allegro ile hızlanıyorum...)(Ve crescendo ile görkemli finali gerçekleştiriyorum!)Beni izlediğiniz için teşekkür ederim. :)

26 Şubat 2011

Seda'yı hediye yağmuruna tuttuk

Bugünün olayı Seda'nın baby shower organizasyonuydu. Dışarıda berbat bir hava vardı ama olsun. Ben İsveçli değil miyim? Beni bozmaz böyle havalar! :P

Partiye gitmeyi çok istememe rağmen giyinme faslı başlayınca işbirliğine yanaşmadım. Bizimkiler beni giydirmeye çalıştığında "İstemiomm!" diye ağladım. Annem "Peki tamam, istemiyorsan gelmek zorunda değilsin, evde babanla kalabilirsin." dedi. "Hayıı deymek istiom!" diye ağladım. "O halde gel giyinelim." "Hayııı diyin istemiom!" "Ama bak üzerinde hala pijaman var, partiye giderken şık giyinmemiz gerek, pijamayla gidemeyiz ki." "Hayıı pijapija istiom!" Bendeki bu inat yüzünden giyinme operasyonu tamamlandığında yarım saat geçmişti bile.

Teşvikiye yolunda berbat bir trafiğe takıldık. Bu havada kimse sokağa çıkmaktan çekinmemiş. Valla bravo, ne diyeyim. Sonuçta biz de onlardan biri değil miyiz? Taksiden inince hafif yağmur altında kendimizi The House Café'ye attık ve bizim için ayrılan bölüme geçtik. Seda'nın en yakın arkadaşı Çiğdem her ayrıntıyı düşünmüş, çok güzel bir parti düzenlemiş. Pastha'ya özel siparişle yaptırılan, üzerinde çeşitli bebek ve bebek eşyası figürleri olan çikolatalı kekler çok beğenildi. Ve tabii ki müstakbel anne hediye yağmuruna tutuldu. Seda çok mutluydu.
Minik bebek hırkası şeklinde örülmüş şekerler de çok güzeldi.
Gitmeden anı sayfasına ben de bir şeyler çiziktirdim.
Doktoru arkadaşımın her an gelebileceğini söylemiş. Heyecanla bekliyoruzzz!

23 Şubat 2011

Tagliatelle nasıl yenir?


İste boyle :)

22 Şubat 2011

Savulun! Süper kahraman Ela geliyor!

Bu yağmurlu günü annemle birlikte evde geçirdik. Çeşitli oyunlar, faaliyetler vs. Bowling oynarken top odadan dışarı kaçtığında annem almak için hamle yaptı. "Meyak etme anne, ben alıyım!" diyerek annemi durdurdum. Sonra da "Ben süpey daayaman olucam, topu duytayicam!"* diyerek bir gaz topa koştum ve kapıp getirdim. Yüzümde o kadar hırslı bir ifade vardı ki annem şaştı kaldı. Büyüdükçe her halim daha bir yemelik oluyormuş. Annem öyle diyor. :)

Akşama doğru annem mutfağa girerek çok seveceğimi düşündüğü bir yemek yaptı. Gerçekten de sevdim. Sahrap Soysal'ın "Anne Ben Acıktım" adlı kitabından...

İkizlerin içli köfte kroketi
500 gr. kıyma
2 çay bardağı ince bulgur
1/2 çay bardağı irmik
1 çay bardağı dövülmüş ceviz
1 adet orta boy soğan (rendelenmiş)
1 adet yumurta
1/2 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı ucuyla tuz, kimyon, karabiber
1 çay bardağı sıvıyağ

Sos için
4 yemek kaşığı domates püresi
1 diş sarımsak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı kuru nane ya da kuru fesleğen
İstenirse, 1 çay bardağı ceviz içi

Bulguru ve irmiği 1 su bardağı ılık suyla ıslatarak 10 dk. kadar kabarmasını bekleyin. Üzerine kıyma, soğan, salça, ceviz ve tuzla beraber diğer baharatları da ilave edip 4-5 dk. yoğurun. Üzerini kapatıp 10 dk. buzdolabında bekletin. Bu harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde iyice sıkarak yuvarlayıp uzun mekik şekli verin. İsterseniz sıvı yağda kızartın ya da bol kaynar suda haşlayın. (Kızartma tercih etmediğimiz için haşladık.)

Sos malzemelerini 4-5 dk. pişirin. Ceviz içini karıştırın. Köftelerle birlikte sunun. (Sosa ceviz koymadık.)

Afiyet olsun! :)

* Ben süper kahraman olucam, topu kurtarıcam!

21 Şubat 2011

Sümer Palace'da hareketli bir pazartesi

Sabah babamı işe gönderip kahvaltı sofrasına oturduk. Şu aralar eskisi kadar çok yemiyorum. Belirli şeyleri azar azar yiyorum. Annemin yaptığı ekmeği çok sevdim ama... Ona hiç hayır yok. Öğle yemeğinde de eski performansımdan eser yoktu. Ara öğünlerde taze sıkılmış portakal suyu, meyve ve kuru yemiş alışkanlığım tam hız devam. Böylece beslenmemi ucundan çeşitlendiriyorum. Ağzımın içinde arkalara doğru bir kaşıntı var. Dört parmağımı birden ağzıma sokunca anca kaşıyabiliyorum.

Yemekten sonra saatler uyku vaktini gösterdiğinde yatağıma yatıp küt diye uyudum. Uyandığımda dayımı gördüm. "Dayı, dayı, dayı!" diye bağırarak sarıldım. İzmir'deydi, maç için gelmiş. Yarın tekrar gidiyormuş. Dedem İzmir'de yiyip çok beğenğim cevizlerden göndermiş. İsabet oldu çünkü stoklar tükenmişti. Hemen bir parti daha sipariş verdim.

Akşam Deniz ve Birsen geldiler. Paris'e taşındıklarından beri görüşememiştik. Bana Minnie'li terlik hediye ettiler. O kadar beğendim ki hala ayağımdan çıkarmadım.
Deniz'le sorunsuz oynadık. Arada tv seyrettik. Böylece anneler sohbet edebildiler.
Sonra babam geldi. Artık yemeğe otururuz diye düşünürken tekrar kapı çaldı ve iki kişi daha içeri girdi. "Bunlar da kim böyle?" dedim ama sonradan hatırladım; Seda ve Cem ile birkaç ay önce Bebek'te buluşmuştuk. Seda'nın karnı daha da büyümüş. Bebek yakında aramıza katılacak. Onu okşadım ve oyuna beklediğimi söyledim. Seda "Oğlum iki güzel kızı hissetti galiba, sürekli kıpır kıpır!" dedi. :)
Konuşacak çok şey olunca laf lafı açtıkça açmış. Saat 23 olmuş haberimiz yok. Geç olduğunu fark edince herkes bir anda ayaklandı tabii. Hatıra fotoğrafı çekmeyi kapıda (son anda) akıl ettik.
Cumartesi Seda'nın baby shower partisinde tekrar görüşmek üzere!

20 Şubat 2011

İçim geçmiş

Bu soğuk pazar gününe evde kahvaltı ile başladık. Oyun, tv, meyve vs. derken baktık öğlen olmuş. Bizimkilerin dışarıda küçük bir işi vardı, annem evde uyumayacağımı biliyordu. Karnımı doyurduktan sonra sıkı sıkı giyinip çıktık. Temenniler arabada bir saatcik de olsa uyumam üzerineydi. Yollar boş olunca 15 dk.da gidip geldik. Normalde motor çalışır çalışmaz uyurdum ama uyumadım. Sıra market alışverişine geldi. Onu da şipşak halledip eve geçtik. Akşam Ayçe ve PidaPida geleceklermiş. Duyunca sevinçten uçtum!

Ve fakat gündüz uyumadığım için akşam pek enerjik değildim. Her zamanki afacan halimden eser yoktu. Gidişat erken uyuyacağımı gösteriyordu. Öyle de oldu. Saat 20 olduğunda annem Ayçe ve PidaPida'nın birazdan gideceğini, uykum geldiyse yatabileceğimi söyledi. Açıkçası bu öneriyi mantıklı buldum. Herkese "İyi geceler.." diyerek odama gittim. Başımı yatağa koyar koymaz... Zzzz...