14 Kasım 2009

I'm a party girl

Güne yine erken başladım. Artık bu detayı yazmalı mıyım bilmiyorum. Annemin karnındayken de erken kalkardım zaten. Doğduktan sonra da değişen birşey olmadı...

Her cumartesi olduğu gibi bu cumartesi de manikür randevumuz vardı. Sonraki programımız yoğundu. Öniz'le kahvaltı edip arkadaşım Rüzgar'ın doğumgünü partisine gidecektik. Akşam da bizimkilerin arkadaşları Şenay ve Onur gelecekti. Evden hazırlanıp gerekli herşeyi yanımıza alarak çıktık. Annem çıkmadan tırnaklarımı kesmeye çalıştı ama başarı oranı 2/10 oldu. Bu iş her geçen gün daha da zor olmaya başladı. Tıpkı beni giydirmek gibi...
Rüzgar'a hediye almak üzere Kanyon'a gidecektik. Annem Öniz'e bahsetmiş, beni çok özlediği için Öniz de balıklama atlamış. Çok iyi oldu, yine kız kıza yiyip içip dolaştık. Hediye almak için Gap'e gidecektik, baktık Öniz bizden önce gitmiş, kasada ödeme yapıyordu. Bana aldığını hemencik anladım ama hiç bozuntuya vermedim. Rüzgar'a çok güzel bir polar sweathirt aldık, tam onun sportif tarzına uygun bir hediye oldu. Umarım beğenmiştir.

Bense hediyeme bayıldım! Diş çıkarmak gardobuma yaradı doğrusu. Öniz çok şık bir takım almış bana. Çok teşekkür ederim, kimbilir ne kadar yakışacak? :)Gap'ten sonra Starbucks'a indik. Cama yapıştırdıkları sticker'lar çok ilgimi çekti. Bir süre (Öniz pes edene kadar) onlara uzanmaya çalıştım. Sonra da Öniz'in çantasını kurcaladım biraz. Nedense pek keyfim yoktu. Hiç rahat vermedim annemle Öniz'e, hep mızmızlandım ve kucak istedim. Baktılar pek oturmaya niyetim yok, kalkıp yürümeye başladık. Bulaşıcı hastalıklar yüzünden bana alışveriş merkezleri yasak ama Kanyon açık hava sayıldığından bu kış sadece oradan alışveriş yapacağız gibi görünüyor. Hava çok soğuk sayılmazdı, zaten ne kadar soğuk ya da sıcak olursa olsun uykum geldi mi uyurum ben.Babam Tibet'le squash oynayıp -tabii ki yendikten sonra- gelip bizi aldı, Öniz'le vedalaşıp Rüzgar'ın doğumgünü mekanına doğru yola koyulduk. Çok trafik vardı, hiç istifimi bozmadan uyumaya devam ettim. İlk defa bir doğumgünü partisine davetli olduğum için çok heyecanlıydım, sabah ne giyeceğime çok zor karar verdim. Doğumgünündeki en güzel kızın ben olduğumu görünce rahatladım. O kadar güzeldim ki benden etkilenen bir çocuk peşimi bırakmadı. İsmi Efe'ymiş, 2 yaşında ve benim gibi sarışın-mavi gözlüydü. Beni öpmek için bizimkilerden izin istedi. Bizimkiler de verince hayatımda ilk defa bir erkek beni öpmüş oldu. Rüzgar'ın doğumgünü hediyesi olan akülü araba herkesin ilgi odağıydı. Hepimiz bir tur bindik. Rüzgar geçen hafta aramızda geçenleri unutmamış olmalı ki bana pek yüz vermedi, neyse ki Efe vardı. Hıhhh! Doğumgününden sonra doğru eve döndük. Şenay ve Onur gelene kadar da bizimkilere mızmızlık yaptım. Şenay ve Onur geldikten sonra da kucakta gezmeye devam ettim ve günü kucakta noktaladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder