Bu nedenle ara ara bizde bir SUV (Sport Utility Vehicle) alma konusu açılır. Sonra unutulur gider. Arabamız bizimkilerin ilişkisiyle yaşıt olduğu için vazgeçmeleri zor görünüyor. Babam arabamızı sevgilisi yokken beğenmiş, siparişini vermiş. (Kimbilir ne hayallerle??) Annemle çıkmaya başladıklarının 9. gününde araba gelmiş, gidip galeriden beraber almışlar. Annem hep takılır, "Bana aldın sen bu arabayı! :)" diye...
Geçtiğimiz cumartesi İstinye Park'a gittiğimizde bebek odasının kapısında sıranın bize gelmesini beklerken bir abi benimle çok ilgilendi. Sonra da demez mi: "Seni arabalara bindireyim mi Ela?" Bir anda kendimi Q7'de buldum. Anneciğim&Babacığım, işte size Ela'dan bir hizmet daha!
Öncelikle dış görünüşüyle zaten dibimi düşüren bu derya kuzusunun içi de bir o kadar mükemmel. Gayet geniş, ferah... Bakın bacağımı yana açabiliyorum.Koltuklar yumuşacık. Arka taraf da çok geniş, 2 bebek koltuğu rahat rahat sığar. (Kardeşim olursa diye.. Öngörülü olmak lazım değil mi?) Orta konsolu bir kumanda paneli gibi düşünün. Ekranda geri geri giderkenki görüntüyü de izleyebiliyorsunuz. Ne harika değil mi? Geri park sorunu yaşanmaz.Malzeme kalitesini direksiyon simidini ısırarak kontrol ettim; 10 numara!Kocamaan bir bagajı var. Dolayısıyla nasıl sığarız derdi yok. Kullanacak olan ben olmadığım için motor, versiyon, yakıt tüketimi, fiyat gibi konularla ilgilenmedim. Orasını babam düşünsün.
PS: Annem düşerim korkusuyla resimleri alelacele çekti, artık kusura bakmayın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder