02 Ağustos 2009

Yine dopdolu bir pazar günü

Siz güneşin kaçta doğduğunu biliyor musunuz? O saatte uyuyor olma ihtimaliniz yüksek olduğundan bilmemeniz çok normal.. Ama ben biliyorum :)

2 sabahtır annemle güneşin doğuşunu seyrediyoruz. Ben hayatımdan çok memnunum da annem sabah 04:30'da uyanmaktan pek memnun değil. Bu sabah pencereden bakarken "Elacım sokakta hiç insan görüyor musun?" diye sordu. Görmüyordum. "Peki ışığı açık olan ev var mı?" 1 tane bile yoktu, sadece sokak lambaları yanıyordu. "Sürekli bağırıp sağa sola sataşan sokak köpekleri nerede?" Valla onlar da yoktu ortalıkta. "E olmazlar tabii anneciğim..." dedi, "... çünkü herkes uyuyor şu an. Bak gökyüzü bile aydınlanmamış, biz niye uyanıyoruz ki? Gidip yatalım haydi.." Söyledikleri çok mantıklı geldi ama napayım annemle yerde yuvarlanıp çığlıklar atarak gülüşmenin saati mi olurmuş? Dün 05:30-08:30 arası uyutmadım onu. Baktı hala uyumaya niyetim yok, beni babama sepetledi. Bu sabah acıdım. Mesaisini 04:30-06:30 arası işlettim. Durun bakalım, canım isterse yarın sabah yine kaldırırım erkenden. Keyif benim, anne benim!

06:30'da yatıp 09:00'da kalktık. Vural Family ile Bebek'te buluşup kahvaltı yapacaktık, hemen hazırlanmaya başladık. Doğduğumdan beri ilk kez geç kalan biz olmadık, zafer ilk kez bizimdi! İskelenin arkasındaki kafede kahvaltı yaptık. Doruk bu hafta 1 yaşını dolduracak, artık yardımsız yürüyebiliyor. Zaten oturabiliyor diye imreniyordum, bir de yürüdüğünü görünce iyice kıl oldum. Hemen, hemen benim de yürümem, hatta koşmam lazım!!! Kahvaltıdan sonra parka gidecektik ama Doruk da ben de pusetlerimizde uyuyakaldık. Bizimkiler de Bebek Kahve'de oturup limonata içmişler. 2 aydır Doruk'un bana verdiği beşiği kullanmıyordum, geri verdik. Doruk da bana kullanmadığı oyuncaklarını verdi. Ben de oynayıp geri vereceğim. Çok ekonomik aileyiz canım :)

Doruklardan ayrılıp lalamlara doğru yola çıktık. Güçlü mangalını konuşturacaktı. Pazar akşamı bahçede mangal keyfi mi? Harika bir fikirdi doğrusu. Lalam sokakta yeni doğmuş bir kedi bulmuş, besliyordu, ben de çok sevdim onu. Benim kadar minik birşey. Leon, Gizmo, Acun ve Ilıcalı derken bir sürü ufaklıkla tanıştım bugün. Bir de ilk kez karpuzun tadına baktım. Çok değişik geldi, sevdim mi, nasıl bir tepki vermeliyim bilemedim. Büyükler hapur hupur birşeyler yiyor. Şaşkın şaşkın bakıyorum onlara. Ben şimdilik anne sütüyle besleniyorum. Ek gıdalara geçtiğim zaman ben de herşeyi yiyeceğim. Şu an sadece merak ediyorum, tatları nasıl?

Lalamlardan ayrılıp eve döndük. Arabada uyumuştum, inince uyandım. Ama çok üzmedim annemi, uyudum yine yatağıma yatınca. Hmmm sabah kaçta kalksam acaba? :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder