08 Eylül 2009

Ela Süper Bodrum'dan bildiriyor-2

Haklısınız, blogu'mu her gün güncelleyemiyorum. O kadar yoruluyorum ki, erkenden uyuyakalıyorum. Burada bana birşeyler oldu. Güneş enerjimi mi emiyor nedir? Çok uyuyorum. Gündüz şekerlemelerimin sayısı da arttı. Tatil köyünün yolları taştan, vallahi onlar çıkardı beni baştan. Pusetime oturup yola çıktıktan sonra 3.adımda uykuya dalıyorum. Tıngır mıngır, takır tukur giderken bana bir uyku bastırıyor ki sormayın. Çok alıştım böyle uyumaya, bakalım İstanbul'a döndüğümüzde neler olacak?

İstanbul'u sel götürmüş, haberlerde gördük ve çok üzüldük. Burada da hava çok parlak değil. İdare ediyoruz diyelim. Ama böylesi daha iyi oldu sanki.. Eylül'de tatile çıkmak.. Sıcaktan hiç bunalmadık. Bakın, fonda yağmur bulutları ve ben:Sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde 2 kez denize giriyorum. Denizi çok sevdim. Simitime kurulup kendimi dalgalara bırakıyorum. Bir keresinde denizde yüzerken acıktığımda dışarı çıkmadan simitimde sütümü içtim. Çok komikti, herkes güldü bana. :)

Mutlaka ve mutlaka 50 faktörlük Mustela güneş kremimi sürüyorum. Hava bulutlu da olsa güneş ışınları kendini hissetiriyor. Tedbiri elden bırakmamak lazım. Rengim biraz döndü. Artık hellim peynire değil, tavuk jambona benziyorum.

İlk defa dalga gördüm bugün. Çok ilginç geldi. Kumsalda ayakta dururken gelip ayaklarıma vurup geri gitti. İlk önce korktum ama sonra korkacak birşey olmadığını görüp üzerine gittim. Zaten denize gireceğim zaman da kendim yürüyerek gidiyorum. Böylece suya alışmam da daha kolay oluyor.

Denizden sonra büyükler gibi duş alıyorum. Evdeyken daha sakin banyo yapardım, bizimkiler gibi ayakta duş almak pek hoşuma gitmedi. Açıkcası ben daha ağır, tadını çıkararak banyo yapmayı tercih ediyorum. Neyse, sorun etmiyorum tatilde böyle pratik olmanın sakıncası yok.

Annem ve babam da benden fırsat buldukça dinlenmeye çalışıyorlar. Bu tatil dinlenmeden çok birlikte 24 saat geçirmeye yaradı. Hem annem hem babam yanımda. Çok zevkli! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder