11 Eylül 2009

Ela Süper Bodrum'dan bildiriyor-3

Ben çok şanslı bir bebeğim. Hava durumunun sağanak yağış uyarısı verdiği bir dönemde tatile çıktık ama çok güzel bir tatil geçirip döndük. Sadece son gün, gidişimize saatler kalmışken, Bodrum bize yağmurla güle güle dedi. Sabah denizde yüzüyordum, öğleden sonra yağmur başladı. İlk defa yağmur altında ıslandım. Kocaman bir duş gibiydi. Havadaki yağmur kokusu çok güzeldi. Eğer yola çıkmak üzere giyinmiş olmasaydık yağmur altında yüzmek isterdik. Gökyüzünün aldığı renge bakın, tam İstanbul'a dönme havası!Her gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde 2 kez yüzdüm. Deniz tam biz bebeklere göreydi. Bazı anne-babalar üşür diye bebeklerini sokmadılar ama biz üşümekten korkmadık, şıp şıp yüzdük. Dediklerine göre herkes benim deniz keyfime bayılmış, hep beni seyretmişler. Deniz suyunun tadına bayıldım, bayıldım, bayıldım!!! Bana kalsa bütün gün denizde kalıp simitimi ve parmaklarımı yalayabilirdim. :)Havuza zaten girmeyecektim de, bu yalama aşkımdan ötürü girmem iyice imkansızlaştı. Ben de babama havuzbaşında bira keyfi yaparken eşlik ettim.Denizden çıktıktan sonra en sevdiğim şey duşumu alıp bornozumu giymek. Hemen yüzümde gülücükler beliriyor, çok mutlu oluyorum.Bir sürü bikinim vardı, her gün değiş tokuş giymeyi planlıyordum ama ilk gün bizimkilere yaşattığım sürprizden sonra bana bikini giydirmeye cesaret edemediler. Mama ile beslenmediğim için ne zaman kaka yapacağım belli olmuyor. Genellikle sabahları o işi hallediyorum ama bazen canım beklenmedik zamanlarda da kaka yapmak istiyor. İlk gün kırmızı bikinimle havuz başında herkese hava attıktan sonra annem bezimi bağlar bağlamaz güçlü bir tazyikle kaka yapıverdim. Herkesin ağzı açık kaldı. "Ya 2 dakika önce yapsaydı?!" diye birbirlerine bakakaldılar, sonra da kahkahayı bastılar. :) Böylece bikini maceram son buldu.
Minik sandaletlerimi nasıl buldunuz?Yelda ve Tibet tatilimiz boyunca bizimkilere çok yardımcı oldular. Beni gezdirdiler, oyunlar oynadılar, sütümü içirdiler... Böylece hem onlar bebek öncesi prova yaptılar, hem de bizimkiler bir nebze olsun nefes alma fırsatı buldular. Babam ve Tibet plaj voleybolu oynarken annemle onları seyrettik ve tezahürat yaptık. Akşamları tatil köyünün restoranlarını denedik. İtalyan ve Türk mutfaklarını başarılı bulduk. Ben genellikle o saatlerde uyuyor oluyordum. Sadece Meksika restoranında uyanıktım, orada baya eğlendik.Tatil köyünün yerlerine döşenen taşlara çıkar çıkmaz uyuduğumdan bahsetmiştim. Bu gelişme üzerine babam koridora bu taşlardan döşetmeye karar verdi.Uçakta hiç sorun çıkarmadığımdan istediğim her yere gidebilmek için bizimkilerden vize aldım. Bayramda Viyana'ya gidecektim ama annem su koydu. 3 haftaya 3 yolculuk sığdırmış olacaktım ama olmadı. Acaba bir sonraki yolculuğumu nereye yapsam???

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder