07 Kasım 2009

Kasım ayında bu nasıl bir hava?

Bugün pencereden dışarı baktığımda gözlerime inanamadım. Güneş pırıl pırıl parlıyordu, kasım ayında böyle bir hava olamazdı. Hemen koşup takvime baktım. 7 Kasım Cumartesi... Tekrar pencereye koştum; güneşli sıcak bir hava! "Haydi!" dedim bizimkilere, "Çabuk hazırlanın, dışarı çıkıyoruz!"

Günü dışarıda temiz havada geçirmek adına güzel bir seçenek olarak elimizde Yıldız Parkı vardı. Akşama kadar çam kokulu ormanda gezdik dolaştık. Öğleden sonra Yelda da bize katıldı. Her yorulduğumuzda başka bir cafeye oturup birşeyler yedik. Tabii ki keyfim yerindeydi. :)

Akşam da evimizde Uzuner Ailesini ağırladık. Ailenin miniği Rüzgar benden 4 ay büyük. İlk defa karşılaşmamıza rağmen iyi anlaştık. Oyuncaklarımı ve mama sandalyemi Rüzgar'la paylaştım, hiç sorun çıkarmadım. Yalnız bir ara oynarken Rüzgar'a bağırdım ben. Mutlu olduğumda çığlık atma gibi bir huyum var, kötü bir niyetim yoktu aslında. Rüzgar'ın babası Umut, "Oğlum bak Ela sana bağırıyor, sen niye susup oturuyorsun?" deyince Rüzgar'ın sinirleri bozuldu ve ağlamaya başladı. İçinde birşeyler kalmış olacak ki 15-20 dk sonra birlikte fotoğraf çekilirken elindeki kumandayı kafama geçiriverdi!!! O an fazla üzerinde durmadım ama yine de söylemeden geçemeyeceğim; Rüzgar Efendi, seninle görülecek bir hesabımız var! ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder