06 Aralık 2009

Yağmur yağdı, seller aktı

Ela da camdan baktı!!

Bugün hava hiç iç açıcı değildi. Biz de çıkmadık. Sabah Arzu'nun şerefine güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Arzu da bize krep yaptı. Bizimkiler o kadar çok yediler ki, ağırlıktan masadan kalkmaları zor oldu. Unutmamak için tarifini buraya yazıyorum. Büyüyünce kendi ellerimle yaparım artık:

Çırpılmış 2 yumurtaya 1 su bardağına yakın unun yarısını ekleyin ve karıştırın. Bu karışım katı bir hale gelecek. Kalan unu da azar azar eklerken karıştırmaya devam edin. 1 çimdik tuz attıktan sonra 1 su bardağı sütü azar azar ekleyerek karıştırın. Bir süre bekledikten sonra hafif yağladığınız teflon tavaya bir kepçe yardımıyla dökün ve önlü arkalı pişirin. Afiyet olsun. :)

Kahvaltıdan sonra bütün gün evde oynadık durduk. Arzu benimle birlikte koşturmaktan rahat bir-iki kilo vermiştir. İstanbul'a sadece beni değil, ikiz yeğenlerini de görmeye gelmişti. Baktım pili bitmek üzere, yeğenlere enerjisi kalmayacak, hemen Arzu'yu azad ettim. Öğleden sonra evden birlikte çıktık; o abisine gitti, biz de annemle markete gittik. Bu bahaneyle evden çıktım mı çıktım..

Arzu gitmeden gelen dayım nöbeti devraldı. Annemle dönüşümlü olarak beni yormaya çalıştılar ama her zamanki gibi kolay olmadı. Gece sık sık uyanıp süt istememin nedeni açlığa bağlandığından beri gündüz mamalarım kuvvetlendirildi. Bu da benim enerjimi ikiye üçe katladı. Neyseki ki 21:00'a doğru gözlerim kapanmaya başladı da sütümü içip uyudum. Eminim hiç uyumayacağım zannetmişlerdir... :)

1 yorum: