08 Ekim 2009

Grip mevsimi başladı

Havalar dengesizleşti ya, etraftaki herkes hasta. Babam da annem de hapşırıp duruyorlar. Şimdilik ayakta geçiriyorlar, soğuk algınlığı gibi birşey olmuşlar. Bana bulaştırmamak için gayret ediyorlar. Aynı şey Arda'nın annesi ve babasının başına da geldi. Ardacık doğalı 10 gün olmuşken griple tanıştı. Grip mikrobu her sene karakterini değiştiriyor, hayatımıza yeni yeni grip çeşitleri giriyor. Bu senenin modası ise domuz gribi. Anneme bir arkadaşı aşının Türkiye'ye geldiğini, sadece hamilelere ve 4 yaşına kadar olan çocuklara yapılabileceğini söylemiş. Bu konuyu doktoruma danışacağız.

Konu açılmışken biz bebeklerle iletişimde olan herkese hatırlatmak istediğim bazı noktalar var. (Aslında bebeklerle iletişimde olsanız da olmasanız da bunları standart hale getirmenizde fayda var.)

Virüsler seyahat ederken en çok ellerinizi tercih ediyor. Lütfen eve girer girmez önce ellerinizi bol su ve sabunla yıkayın. Babam nedense önce TV kumandasına koşuyor, annemin çığlıklarını duyunca doooğru banyoya koşuyor. O kumandalar kimbilir ne kadar pis! Hem de benim kemirmeyi en çok sevdiğim şeyler. En iyisi onlarla vedalaşmak.

Gün içinde çeşitli bahanelerle ellerinizi yıkayın. Örneğin sokak kapısını açtığınızda, sebze-meyve yıkadıktan sonra, altımı değiştirdikten önce ve sonra, hapşırdığınızda vb.

Evet biliyorum çok tatlıyım ama beni öpmemeye çalışın, ellerime dokunmayın. Hele gripseniz mümkün olduğunca yaklaşmayın. Sokakta beni sevmeye çalışanları nazikçe uyarıp bana dokunmamalarını, yeni hastalıktan çıktığımı, zor günler geçirdiğimi söyleyebilirsiniz.

Evdeki masaları, kapı kollarını, banyo yüzeyleri, mutfak tezgahını, oyuncakları sık sık temizleyin. Çarşafları sıkça değiştirin. Evinizi havalandırın. Evde hasta olanlar varsa aynı havluları kullanmayın.

Hapşırırken ellerinizi değil, kolunuzu kullanın. Bu konuyla ilgili TV'de bir film dönüyor, yakalarsanız bir göz atın.

Hepinize hastalanmadan geçireceğiniz bir kış mevsimi dilerim. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder