10 Ekim 2009

Yine doktor kontrolü bahanesiyle cadde turu

Bugün hem 6,5 aylık kontrol hem de aşılarımın 3. ve son partisini olmak için Kadir Amcama gittik. 20 günde 700 gr. almışım, çok iyi gidiyormuşum. Hala 300 gr. eksiğim var, onu da bu gidişle bir sonraki kontrole kadar kapatırım, zaten çok da üzerinde durulacak bir konu değil. Doktorum kemik gelişimimin kiloma göre önde olduğunu söyledi. "Biraz kuduruk galiba.." dedi, annem de iç çekerek "Hem de nasıl!" diye cevap verdi. Kuduruk mu??? Ben??? Hadi canım!!!

Bugüne kadar tattığım ek gıdalarla aram iyi olduğuna göre artık bizimkilerin yediği yemeklere geçiş yapabileceğim. Amacım 1 yaşına geldiğimde ailemle sofraya oturup aynı yemekleri yiyebilmek.

Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği olmak üzere 3 ana öğünü ara öğünlerde istediğim kadar süt, yoğurt ve meyveyle destekleyerek günde 1 litreye yakın süt ürünü tüketiyor olmam lazım.

Yalnız artık sade yoğurt tadına alışmalıyım. Babymix'in elmalısını severek yiyorum ama sadesine hemen yüzümü ekşitiyorum. Ömür boyu elmalı yoğurt yiyemeyeceğime göre yavaştan sadeye alışsam iyi olur. Doktorum bebek yoğurduna bile gerek olmadığını büyüklerin yediği tatlı yoğurdu yiyebileceğimi söylüyor. Deneyelim görelim... Bu arada bana bir kutu yoğurt az geliyor, 1,5 kutuyu rahatlıkla yiyebiliyorum.

Yoğurt öğünüme 2-3 kaşık çorba eklemeye başlıyorum. Sevdikçe miktarı artacak. Ne kadar yiyeceğimi ben belirleyecekmişim.

Çorbalara acısız tarhana ile başlayıp problemsiz içmeye devam edersem önce süzme mercimeği sonra da yayla çorbasını deneyeceğim. Yayla çorbasındaki pirinçleri sorunsuz yediğimde artık evde kıymalı sebze yemeği ne pişmişse onu çatalla ezip mideye indireceğim. Yavaş yavaş Ela'ya özel yemek hazırlama dönemi de kapanacak.

Yeni lezzetlerden sevmediğim olursa 2-3 gün ara verip tekrar tadarak alışmaya çalışacağım.

Meyvelerden çilek, portakal, mandalina gibi alerji yapabilecek olan haricindekileri cam rendeden geçirerek yiyebilirim. Muzu çok seviyorum. Annem sade yoğurdu muzla sevebileceğimi düşündü ama yemedim. Hemen püskürttüm. Iyyyy çok kötüydü!! Sade yoğurdu sevmiyorum işte, ne yapayım?

Doktordan çıkıp Caddebostan sahilindeki Caffé Nero'ya gittik yine. Açık havada yayılmak çok hoşumuza gidiyor. Nero'da yoğurt yedim ve muz kemirdim. Önce Arda geldi yanımıza. Sonra Emre, Gözde ve Muffin. Muffin'i içeri sokamayacağımız için kalkıp sahile gidip yürüyüş yaptık, çimlerde yayıldık. Hava çok güzeldi, tabii ki benim de keyfim yerindeydi.Son 2 gecedir bizimkileri uyutmuyorum. Ya 2 saatte bir kalkıyorum, onları da kaldırıyorum ya da sabah 4:30-5 civarı kalkıp bir daha uyumuyorum. Uykusuzluktan üçümüz de Japonlar gibi minicik gözlerle geziyoruz. Çimlere yayılma faslı uzadıkça baktım ki annem ve babam iyice yatar pozisyona geçmeye başladı, "Hadi" dedim, "Artık gitme zamanı." Bıraksam horul horul uyuyacaklardı....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder