04 Nisan 2010

Halamlarda baharı karşıladık

Bugün çok güzel bir gündü. Güneş pırıl pırıl parlıyordu. Programı sabah erkenden yaptık ama evden çıkmamız öğleni buldu. Gerçekten benim bir suçum yok! Babam arabanın anahtarını nereye koyduğunu hatırlamayınca doğal olarak geciktik. Neyse ki sonunda bulduk... :)

Eve vardığımızda halamların köpekleri bize havladı. Hem de ne havlama! Babaannem onlara susmalarını söyledi. Ben de babaanneme arka çıktım ve onlara "Susunnnn!" diye bağırdım.Köpekler söz dinleyip susunca babaannem bana bahçedeki çiçekleri tanıttı. Hepsini teker teker okşadım.Sonra da bahçeyi dolaşıp her yeri kolaçan ettim.Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda babamın kendini balkondan atmaya çalıştığını gördüm!!! Hemen "Duuurrr baba yapmaaa!" diye bağırdım!Babamın hayatını kurtardıktan sonra bahçedeki merdivenleri binlerce kez inip çıktım. Büyük ihtimalle babaannemin beli koptu ama beni çok sevdiği için bozuntuya vermedi.Soluklandığımız sırada yanımıza gelen kedicikle çok iyi anlaştık. Kapkara olduğu için fotoğrafta ilk bakışta görünmeyebilir ama dikkatli bakıldığında kediciğe cici yaptığım belli oluyor.Kedilerle aramda dostluk köprüsü kurduktan sonra halam Lion'u yanıma getirdi. Lion'la da çok iyi anlaştık, beni hemen öptü. Biraz ıslak bir öpücüktü ama olsun. :)Yemek vaktim yaklaşırken içeriye girdik. Israr üzerine mini bir konser verdim. Karnım aç olduğundan kısa bir parça çaldım.Yemek faslından sonra dedem beni parka götürdü. Binlerce basamak merdiven inip çıkıp üstüne de parkta enerji harcayınca eve dönüş yolunda uyuyakaldım. 3 saat uyuyunca akşam yemeği vaktim geldi tabii! :) Yemeğimi de yedikten sonra herkesi öpüp bye-bye diyerek eve dönmek üzere ayrıldık. Doğrusu bugün hiç sıkılmadım; güneş, bahçe, merdivenler, hayvanlar, piano derken günün nasıl geçtiğini anlamadım. Umarım halam, babaannem ve dedem de böyle düşünüyordur.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder