30 Ağustos 2010

Havuza niyet, İstinye Park'a kısmet

Sabah ilk iş olarak bayrağımızı astık, kahvaltımızı yapıp giyindik. 30 Ağustos dolayısıyla evde olan babamı GS Adası'na götürecektik. Hava kapalıydı ama evin içi çok sıcaktı. "Ne yapalım artık bu kadar hazırlanmışken gidelim, bu sıcak evde klimayla oturmaktan iyidir." diye düşünüp arabaya bindik.

Hava sadece kapalı olsa neyse de rüzgar esiyordu. Babam "Rüzgar burada böyleyse boğazın ortasında kim bilir nasıldır?" dedi. Haklı... Uçuyordur ada. Bizimkiler beni üşütmemek için havuz programını iptal ettiler. Saat 10:00'da sıcak eve dönmek istemediğimiz için İstinye Park'a gitmeye karar verdik. "Sabah kahvemizi içer, biraz dolaşırız. Ela da etrafta koşturur durur." dedi annem. Yalnız değildik. İstinye Park'ı bizim gibi çocuklu aileler açıyormuş da haberimiz yokmuş.

Evet biraz koşuşturdum, biraz mağaza dolaştım. Tefal tava ve tencerelerden 1 tane alana 1 tane de bedava veriyorlardı. Annem kaptı hemen iki tane. Artık Lego oynama vaktim geldiği için Lego Duplo'lara baktık. Amerika'da 30 TL olan kutu burada 55 TL!! Annem yine kızdı söylendi kazıklanıyoruz diye. Burada 179 TL'ye satılan Birkenstock'ları St. Tropez'de 84 TL'ye, 75 TL'ye satılan Crocs'u Antibes'de 48 TL'ye görmüş. Haklı değil mi ama nedir bu Türkiye'deki kazık olayı?!?!

Lego'yu almadık tabii. Babam "Sen merak etme ben getirtirim sana Amerika'dan, hangisi istediğini söyle yeter." dedi. İşte söylüyorum babacım: Duplo Basic Bricks Deluxe istiyorum. Elin deymişken şunu da alabilirsin. :))

Toyzz Shop'a da bir girip çıktık. Babam kocaman Hello Kitty standını görünce çıldırıp hepsini isteyeceğimi zannetti ama ben istemeyince çok şaşırdı. Benim değil de sanırım onun alası gelmiş. :) Arkamdan anneme "Şunu alayım, bunu alayım..." diye fısıldayıp duruyordu. Annem de "Deli misin ne güzel her gördüğünü istemiyor işte, boşver biz onu alışverişe alıştırmayalım." diye fısıldadı. Ama benden kaçmazzzz, her şeyi duyuyorum, her şeyi!

Annem Iron Man maskesi takınca çok komik oldu. Hemen ben de istedim. Nasıl, yakışmış mı? Kıyafetime pek uymadı sanki?
Yemek saatim gelince Günaydın'a oturduk. Köfteleri yine önce babama üflettim, sonra da hüplettim.
Eve dönerken uyumuşum. Annem arabadan çıkarırken uyandım. Bir tatil günü bizimkiler için yine yorucu geçti. Sürekli benimle ilgilensinler istiyorum, kendi kendime oynamak istemiyorum. Annem Lego'dan çok umutlu... Neymiş şu Lego? Gelsin de bir görelim yaw!

Havuza gidemeyince içimde kalan bıcıbıcı hevesini aşağıdaki gibi bastırmaya çalıştım. Ne yapalım kısmet değilmiş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder