03 Ekim 2010

Evde internet bağlantımız yok :(

Birkaç gündür internet bağlantımız olmadığı için blog'umu güncelleyemedim. Bizimkiler TTNET ile papaz oldular ama hala pozitif bir gelişme yok. Şu an başka bir bilgisayardan yazıyorum, umarım yarın bağlantı sorunumuz çözülmüş olur.

Son günlerde neler yaptım? Anneannem ve dayımla çıktığım alışveriş turlarına ara verdim. Cuma babaannem ve dedem geldiler. Birlikte yeni doğan kuzenim Ömer'i ziyaret için hastaneye, çıkışta da parka gittik. Cumartesi sabahı İzmir'den dedem geldi. Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra onlar dayımın evinin son eksiklerini halletmek üzere çıktılar. Ben de annem ve babamla birlikte tekrar Ömer'i görmeye gittim. Sonra da Arda'nın birinci yaş günü partisine geçtik.

Öncelikle Ömer çok tatlı. Gittiğimizde mışıl mışıl uyuyordu. Ablası Zeynep'i de görmeyi umuyordum ama henüz gelmemişti. Zeynep'in Ömer'e nasıl yaklaşacağını hepimiz çok merak ediyoruz çünkü annesiyle birbirlerine çok düşkünken bu aşka yeni bir ortak çıkıverdi! Bakalım Zeynep bu yeni ortaklık durumunu nasıl karşılayacak?
Hastane ziyaretini uzun tutmadık çünkü çok uykum geldi ve huysuzluk yapmaya başladım. Seda biraz kendine gelsin, eve gideriz düşüncesiyle ayrıldık. Arda'nın partisine giderken yolda bir saat kestirdim.

Yaklaşık bir haftadır köpek dişlerimi çıkarmaya çalıştığım için üzerimde bir durgunluk var. Sıkıntı diyemeyeceğim çünkü negatif bir his içerisinde değilim sadece durgunum. Eskisinden daha az yemek yiyor, daha az uyuyorum. Bir de ishal değilim ama az yememe rağmen çok kaka yapıyorum. Eski halim olsa partideki ikramlara saldırırdım ama bugün çatalın ucuyla azıcık tatmayı tercih ettim. Tam gidecekken İrem'in annesindeki köftelere gözüm ilişti. "Ham yapma" oyunu bahanesiyle karnımı doyurmuş oldum.

Muzır yönüm az da olsa kendini gösterdiği anlarda komiklikler yaptım. Yemek yiyen Arda'nın ayaklarını gıdıklamak gibi... :)
Babam "17 kg nasıl taşınır?" denemesini 23 kg ile revize etti.
Eve döndükten sonra bizimkiler Lisya&Rubi'ye gittiler. Ben de sütümü içip biraz legolarla oynadıktan sonra uyudum.

Bugünü ise evde geçirdik. Annem beğenmemezlik etmeyeyim diye öğle yemeğinde köfte ve makarna kartlarını kullandı. :) İyice karnımı doyurdum. Öğleden sonra yürüyüşe çıktık. Ben pusetimde uyumuşum, bizimkiler Starbucks'ta oturup sohbet etmişler. Akşam için annem mükellef bir sofra kurmuş ama yine azıcık yedim. Uyumadan önce 3 bardak süt içtim-bu ara yine süte dadandım.

Az önce dedemi İzmir'e uğurladım, blogumu güncelledim ve şimdi de yatmaya gidiyorum. Herkese iyi geceler! :)

2 yorum:

  1. aaaa internetsiz yaşanır mı Eloş? Annene söyle, iphone'dan resimleri atsın, ben sizin blog'u güncellerim... Mucks :)

    YanıtlaSil
  2. Sağol Çağancım, geçici bir çözüm bulduk şimdilik...

    YanıtlaSil