04 Aralık 2010

Ela Süper Boğaziçi Üniversitesi'nden bildiriyor

Ne zamandır Teoman ve Evrim ile birlikte bir şeyler yapalım istiyorduk da bir türlü denk getiremiyorduk. Ta ki bugüne kadar! Aslında istikameti Belgrad Ormanı diye belirlemiştik ama sabah uyandığımızda hava kapalıydı. Birkaç WhatsApp mesajından sonra Evrim'in okuluna yani Boğaziçi Üniversitesi'ne gitmeye karar verdik. Çimlerde kedilerin peşinde koşturup temiz hava alacaktık. Gittiğimizde bir gece önce çılgın üniversite gençliğinin kafaları çektiğini ve bütün pislikleri ortada bırakıp gittiğini gördük. Her yerde çöpler ve kırık cam şişeleri vardı. Tehlikeli olabilir diye çimleri pas geçip basketbol sahasına girdik. Top oynayıp sahanın bir ucundan diğer ucuna koşturup yorulduktan sonra kendimize yeni bir yer belirleyip dönüş yolculuğumuzu başlattık.

Dönüş yolculuğu diyorum çünkü pusetle yokuş aşağı inmek ne kadar kolaysa yokuş yukarı çıkmak da bir o kadar zor. Teoman'da gündelik kullanıma uygun hafif Mac Laren, ben de ise 4x4 Mac Laren olduğu için onların yolculuğu bizimki kadar zorlu geçmedi. Hafif pusetler geriye doğru yatmadığından, benim de her outdoor programım mutlaka öğle uykusunu içinde barındırdığından her yere bu 4x4 cipimle gidiyorum. Hafiflerinden kullanamıyorum. Ben hayatımdan memnunum, cipimi kullanan düşünsün! :)

Meydana vardığımızda küçük bir mola verdik.
Boğaziçi Üniversitesi'ni çok beğendim. Yeri mükemmel, binalar çok şık. Annem Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olduğunu söyledi. Çok çalışırsam ben de bir gün burada okuyabilirmişim. Baksanıza ama daha çok yolum var değil mi?
Bana hiç top vermemesini, benim topuma da el koymasını saymazsak Teo günün meleğiydi. Çok uyumluydu. Arıza olan bendim. Belki de bana bakıp şaşırmaktan aklına yaramazlık yapmak gelmemiştir.
Molayı otoparka doğru tırmanmak üzere sonlandırdık. Off bu yokuş gerçekten çok dikti. Allahtan centilmen bir amca bulduk da hepimize yardım etti. Kendimizi arabaya attığımız gibi gaza basıp Forum Bayrampaşa'ya gittik. Ne için? Tabii ki H&M için! Bugün İstinye Park'ta da bir H&M açılışı vardı ama ilk gün gidecek kadar kafayı yememiştik.

Özsüt'te anneler kahve içerken biz minikler tatlı yedik.
Annemi zor durumda bıraktığım tek isteğim Caillou olduğu için yine Caillou diye tutturdum. Evrim'in iPhone'undan bir-iki bölüm seyrettim de kendime geldim. Çok zor bir dönemden geçiyorum. İçimde ne fırtınalar kopuyor, bazı hallerimi hoş göreceksiniz artık...

İkimizin de uykusu gelmişti, gözler hemen kapandı. Anneler bu süreyi alışveriş yaparak değerlendirmişler. Uyanınca Cook Shop'a gittik. Tamamen çocuk dostu olduğu için burayı çok sevdik. Köfte-patates-pilav-ayrandan oluşan menüyü sipariş ettik. Teoman da ben de pilavı görünce başka bir şey yemediğimiz için anneler önce köftenin gelmesini istemişler. Çok da iyi etmişler çünkü köfteler harikaydı!
Yemekten sonra son olarak bir-iki yere uğradık. Biz Joker'e bana alışveriş arabası almaya gittik. Evrim de Decathlon'a gitti. Çıkışta buluşup arabaya bindik. Eve döndüğümüzde saat 5 olmuştu. Çok iyi vakit geçirdik, hepimiz için güzel bir gün oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder