07 Eylül 2010

Market yolları taştan

Kahvaltı sırasında kapı çaldı. "A a kim bizi rüyasında görmüş?" diye şaşırmıştık ki babaannem içeri girdi. Oley! Hemen "Bab-ba! Bab-ba!" diye tempo tuttum. Yemek saatime kadar birlikte oynadık. Yemeğimi yedikten sonra uyumam için gözümün içine bakan anneme güzel bir "Pışııkkk!" çekerek uyumadım. Babaannem o sırada gitti, biz de annemle oyuna devam ettik.

Öğleden sonra markete gittik. Ama bu sefer ilk kez pusetimi almadık, el ele tutuşup yürüdük. Yol boyunca belediyeye en güzel dileklerimi gönderdim. Ne yollar yol, ne kaldırımlar kaldırım. Adım atacağım yere bakmaktan karşıya bakamadım; her yer delik deşik! Neyseki annem elimi hiç bırakmadı da, takılacak gibi olduğumda yukarı çekti.

Marketteki hayran kitlem beni pusette değil de alışveriş arabasında görünce çok şaşırdı ve çeşitli sevgi sözcükleriyle hayranlıklarını tekrar dile getirdi. Evet biliyorum, çok tatlıyım! :)
Hazır market demişken annemle yaptığımız alışveriş listesine dair dialogumuza da yer vermeden geçmeyeyim.

Gaye: Elacığım bugün markete gitmemiz gerekiyor, sen ne alalım istiyorsun?
Ela: Fa!
G: Süt. Tamam, listeye yazıyorum. Başka?
E: Bah!
G: Bal. Tamam, başka bir şey istiyor musun?
E: Ebbe!
G: Ekmek. Başka?
E: Emme!
G: Üzüm de mi alalım? Başka?
E: Tüttü!
G: Tamam, turşu da yazıyorum listeye. Başka?
E: Alma!
G: Elma da mı istiyorsun bebeğim? Tamam alırız, başka bir şey kaldı mı istediğin?
E: Cık!
G: Peki, gidelim o zaman...

Şu "Cık" sesini çıkarıyor olabilmek hayatımda büyük kolaylık sağladı. Hem istemediğim bir şey olduğunda "Cık" diyerek tavrımı belli ediyorum, hem de ses çok hoşuma gidiyor.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder